Salı, Eylül 05, 2006

Anneannemin Hayatı

Dünkü yazımda annemle babamın evliliklerinden ve aşklarından söz etmiştim. Onu yazmak istiyordum ama önce anneannemden başlayayım dedim. O da ayrı bir irade abidesidir rahmetli.

Anneannem 1908 yılında Selanik'te doğmuş. Selanik'in içinden, hatta o zamanki adı ile İslahane mahallesi, Mithatpaşa Caddesinde oturuyorlarmış.Evin en büyük çocuğu. Zaten 3 kızkardeşler. Mübadele ile birlikte 1922'de İzmir'e geliyorlar. Geldiklerinde anneannem henüz 14 yaşında. İzmir'e gelince şok olmuşlar. Çünkü Selanik'te elektrik var, elektrikli tranvay var, çok modern bir kent. Burada hala gaz lambaları ve atlı tranvay.

Dedem ile annenannem amca çocukları. Dedemin babası ölürken çocuklarını (onlar da 3 kardeş,2 erkek 1 kız) diğer amcaya emanet ediyor. O amca da el kızı yeğenlerimi üzer diye hiç evlenmiyor ve dedemle ,kardeşlerini büyütüyor. Neyse annenannem 18 yaşına geldiğinde birileri istiyor ve nikah hazırlığı için nüfüs cüzdanı erkek tarafına gönderiliyor. Meğer dedem içten içe anneannemi severmiş. Zaten birlikte büyümüşler. Gerçi aralarında 10 yaş var. Neyse dedem, amcasına durumu anlatıyor .Amcası da diğer kardeşine yani anneannemin babasına durumu söyleyince babası anneannemi dedeme veriyor. Anneannem bir süre "Bugüne dek ben ona x abi dedim,şimdi nasıl adı ile hitap ederim" diye bocalıyor. Ama dedem çok romantik ve kadın ruhundan anlayan biriymiş. Konuşmaları, yaklaşımları ve hediyeleri ile anneannemin gönlünü almayı biliyor. Önce evlilik ardından önce teyzem, 7 yıl sonra annem doğuyor. Bu arada dedemlerin marangozhaneleri var Kemeraltında. Ama işler ters gidiyor , dükkanı kapatıyorlar ve bir süre çeşitli yerlerde çalışıyor. En son Turyağ'a giriyor ama daha 1 sene bile olmadan ve annem daha 7 yaşındayken dedem kalp krizi geçirip ölüyor. Dedemin erkek kardeşi çalışmayan, haylaz bir tipmiş. hazır yiyici. Önce anneanneme nasıl geçineceğini soruyor. Sonra ona zengin bir ailenin yanında hizmetçilik işi buluyor. Anneanneme çocuklar benle kalır. Sen yatılı olarak çalış. Ayda bir gelir çocuklarını görürsün diyor. Anneannem kabul etmiyor. Çocuklar zaten babalarını kaybetti,bir de ben terkedersem çok üzülürler diyor. Amca buna çok kızıyor ve hemen malların satılıp paylaşılmasını istiyor. Topu topu 1 ev var. Zaten o zaman mal para etmiyor. Ev satılıyor, amca parasını alıp onları terkediyor. Anneannem bir süre ne yapacağını bilemiyor ama sonra kendini topluyor. Dedemin son çalıştığı yer olan Turyağ'a gidip işe başvuruyor. O yıllarda işyerleri ölen personelin eşi ya da çocuklarını uygun bir kadroya yerleştiriyorlarmış. Ve o güne dek ekmek almak için dışarı çıkmamış , mahalle mektebi dışında okula bile gitmemiş bir kadın 34 yaşında iş yaşamına giriyor. Başta çok çekiniyor, korkuyor. Dul olduğu için özellikle çirkin, kapalı giyinmeye çalışıyor. Zamanla hepsini aşıyor ama tabi zor günler geçirmiş. Bu arada dedemden kalan para ile başını sokacak bir ev alıyor. Kız çocuklarım var, sokakta kalmayalım diye.

Anneannem hayat dolu, neşeli, gezmeyi çok seven biriydi. 55 yaşında emekli olduktan sonra yazları bizle ,kışları teyzemle oturdu. Teyzem hep gurbetteydi. İzmir'e özellikle yazları gelirdi, sıcağı, hareketliliği nedeni ile. Bir de tabii her yaz bizim tatile gitmemiz nedeni ile. O da bizle gelirdi. Ömrünün sonunda Bodrum, Marmaris, Fethiye , heryeri gördü. Gezmeyi çok severdi. Sinemaya, tv'ye bayılırdı. Dedem için o yüzden çok üzülürdü. Hiçbir yer , hiçbir yenilik göremedi derdi. Hep bizlerle haşır neşir olduğundan son moda pop şarkıların hepsini bilir, o şarkıcılara kendince adlar takar, sonra da bize çal şu kara oğlanı ya da ne bileyim çal o süslü kadının şarkısını falan derdi.

Bence çok erken öldü. Henüz 69 yaşındaydı ama bu sıkıntılar onu yıpratmıştı. Yüksek tansiyonu vardı. Ölümü bile ani oldu. Gayet iyi olduğu bir akşam yattı, sabah kalkamadı. Onu yatağında uyur bulduk. Nur içinde yatsın. Çok özlemişim annenannemi.

9 yorum:

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Bu tarz yaşam hikayelerini okumayı seviyorum. anneannenin de yaşadığı zorluklar onu hiç yıldırmamış. nur içinde yatsın.

pınar dedi ki...

anneannen çok azimli ve cesurmuş. ve yeniliklere uyum sağlayan biri. Allah rahmet eylesin.

Papatya dedi ki...

Ne tesaduf, benim de anneannem Selanikli :) Aslinda buyuklerimin hepsi Yunanistandan gelme, kimi Selanik kimi Verya kimi de Prevezeden. Kim bilebilirdi ki yillar sonra torunlari da bir Giritliye asik olup evlenecek diye ;) Hayat bazen ilginc surprizler hazirliyor bize, degil mi?
sevgiler,
Papatya

Bu arada, biz Kasim basindan Mart sonuna kadar Izmirde yasiyoruz. Kis boyunca da Yunanca dersi veriyoruz.
Dusunuyorsaniz, email adresimden veya Web sayfamizdaki Izmir telefonumuzdan arayabilirsiniz.

www.susam.gr

kedi dedi ki...

Evet yaa,ne hoÅŸ bir hikaye idi.tam filmlik.
Anneciğinin de iyi olduğuna sevindim Çenebazım.

Annelog Atölye dedi ki...

Kuvvetli bir kadınmış. Nur içinde yatsın.

cenebaz dedi ki...

Burcucum,Pınarcım,Biyocum ve annelog hepiniz sağolun.
Papatya, benim de anne tarafım Selanik, baba tarafım Manastırlı. Yunanca dersi için teşekkürler. Şu an 3 bayan arkadaşız. Onlarla da bir konuşayım. Sitenize girdim.Onlara da söyleyeyim. bakalım ne diyecekler.
Bilmemkinedesem, o kitabı okumadım ama Reşat Tesal'ın "Selanik'ten İstanbul'a Bir Ömrün Hikayesi" kitabını okudum ve anneannemin anlattığı yerlerin, oturdukları caddenin, hatta gittiği doktorun izlerini buldum. Öneririm.

hayal dedi ki...

üzerlerine nur yağsın

sumuklubocek dedi ki...

benim babaannem ve dedem Selanik'li -aslinda babaannem yugoslavya'dan dedem Selanik'ten, karisik durumlar yani-, onlar da balkanlar'da sonra Izmir'i mekan edeninenlerden. Babaannem ve baba sulalemin cogu Bornova'da yasamaktalar su anda; pek ozledim babannemi bu arada....
mubadele cocuklariyiz biz! ;)

cenebaz dedi ki...

Hayal , amin.
Sümüklüböceğim, haklısın biz mübadele çocukları ya da torunlarıyız. O dönem çok ilgimi çekiyor ve o dönemle ilgili çok fazla kitap okuyorum.