Cuma, Şubat 29, 2008

Alain Delon




Eski ama her dem klasik:)))

Perşembe, Şubat 28, 2008



İzmir'e bahar geldi, her yer papatya kaynıyor. Hem doğada, hem de çiçekçilerde.Zaten tam da şu mevsim insanı rengiyle kokusuyla çıldırtıyor. Nergisler, papatyalar, mor-pembe sümbüller, bir de benim çocukluğumda kayısı çiçeği diye bildiğim çiçekler(hala daha diğer adını bilmiyorum), laleler. Çiçekçilerin önünden geçerken mis gibi kokuyor. Kokular birbirine karışmış, renkler de. Şükür, sonunda yaz geliyor:)) Çok mu erken paçaları sıvadım ama kim korkar hain soğuklardan. Daha yapsa yapsa bi de Mart'ta bir soğuk yapar, sonra gelsin yaz.

Geçen postta yazdıklarımın daha doğrusu düşlediklerimin hiçbirini yapamadım. Cumartesi sabah k.validem telefon etti öğleden sonra size çaya gelicez diye. Hayır diyemedim. Bu arada tel. etmiş, görümcem ve teyzemizi de çağırmış. Telefondan sonra eşime hadi çıkalım bari biraz dolaşalım, bu güzel havada eve tıkılmak istemiyorum dedim. Biraz dolaşıp bize yakın bir kafede şöyle sıcacık güneş altında birer çay içebildik, o kadar. Ama bende de arada sarı damar tutuyor. Hiç bir şey yapmadım. Gelirken pastaneye uğrayıp börek, kurabiye falan aldım, hazır şeyler yani. Aslında onların bir suçu yok, benim planlarımı bilemezlerdi. Neyse o gün akşamüzeri eşim nezle oldu. Ateşi yok ama halsizlik, burun akıntısı, hapşuruk derken, pazar günü de evdeydik, o da yazık hasta yattı. Pazartesi günü anneme gittim. Salı sabahtan bankaya gittim, bizim sağlık servisi orada. Kan verdim, genel bir baktırayım diye. Çünkü en son 2006 Nisan'da gitmişim. Ve o zaman kolestrol 240'mış. Bakalım bu kez ne çıkacak. Bugün sonuçları verecekler ama gidip gitmemekte kararsızım. Belki yarına bırakırım. Salı günü eve geldikten sonra kadın geldi temizlik için. Ne zaman kadın gitti, ben de hapşırmaya başladım. Eşim iyi olurken ben bu kez hasta oldum. Allahtan grip gibi değil. Aspirinle, portakal-greyfurt suları ile geçirmeye çalışıyorum.

Dün sabahtan bir arkadaşım kahvaltıya geldi. Hem kahvaltı hem muhabbet bana çok iyi geldi. Öğleden sonra da pazara gittim ama inanın gidiş dönüş 45 dakika sürmemiştir. Çünkü yalnızca emginar almaya gittim. Marketlerde tüm sebzeler olmasına rağmen enginar olmuyor, olansa çok kart oluyor. Dün tazecik 5 tane enginar aldım, bugün onları pişiricem.

Yarın yıllık izne çıkan bir arkadaşım uğrayacakmış, az önce tel. etti. Süper, ben de ne yapsam diyordum?

Bugün yazdığım için yarın cuma güzeli yayınlamayacağımı zannetmeyin. Özel istekler varsa saat 24'e dek alabilirim:)))

Cuma, Şubat 22, 2008



Bu cuma güzeli, modası geçmeyenlerden biri. Pek de hülyalı bakmış:))

Çarşamba düşündüğüm gibi dinlendim evde. Dün anneme gittim. İyilerdi, şükür. Bugün yine evde oturmak istiyorum. Dün gece K.anal D. de 32. G.ün programını seyrettim. 2,5 gibi bitti, yatıp uyuyana kadar saat 3'ü buldu. Zorun neydi diyeceksiniz? Baştan biraz bakayım dedim, sonra konuşmalar hararetlenince zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım. Program bitince saate baktım, oooo çok geç olmuş. Konu türban tartışmasıydı. M.A. B.i.rand'ın sunduğu programda konuklar; G.ülsün B.ilgehan, C.engiz Ç.andar, A.li B.ulaç(Z.aman'dan)ve 2 öğretim görevlisiydi, tabii bir de tartışmanın yapıldığı M.altepe ünv. nin öğrencileri. Bu konuda detay ve yorum yazmak istemiyorum, görüşüm belli ama Rektörün yaptığı kısa kapanış konuşması çok güzeldi, anlayana... Yalnız tek korkum düşüncelerini bu kadar net ve basit olarak açıklayan rektörün, birilerinin hedefi haline gelmesi, başına bir iş
gelmesi:((( Umarım her şey orada kalmıştır.

Bugün evdeyim. Sabahtan renklileri attım, şu doğalgaz işi nedeni ile pek çok şey tozlandı. Daha 2. bir parti renkli daha yıkayacağım.Akşam için kiminin papaz yahnisi, kiminin soğan yahnisi dediği et ve arpacık soğandan müteşekkil:)) yemeği yapıcam, ne zamandır canım çekiyordu, şöyle booooll kimyonlu. Yanına pilav. Öğleden sonra belki akşamın acısını çıkarmak için kısa bir öğle uykusu çekerim, şöyle tv karşısında bir T.ürk filmi eşliğinde, 1-2 saat kadar:))

Bu haftasonu İ.zmir'de hava muhteşem olacak. Yarın 19 derece civarında olacak diyor kanallar. Bir yerlere gitmek lazım. Aslında en iyisi Çeşme'ye gitmek, hem yazlık ne alemde akan bir yerleri var mı diye bakmak ama eşim üşenir biliyorum, çünkü pazar günü de annelerini malum(!) Foça'ya götürecek.Hiç olmazsa Bostanlı sahilinde dolaşıp, Y.asemin Cafe'de bir şeyler içilebilinir deniz ve güneşe karşı

Herkese iyi haftasonları

Çarşamba, Şubat 20, 2008

Doğalgaz



Sonunda oldu, artık biz de doğalgazlandık:)) Ama bu bana biraz hastalığa maloldu. Pazartesi günü ustalar kombiyi taktılar. Bu arada biz ekstra radyatör de taktırdığımızdan yatak odası ve b.sayar odası hariç her yer kirlendi. O gün en soğuk gündü ve tüm ev efil efil esiyordu. Kapı, baca her yer açıktı. Gelenler 3 ustaydı. Ayrıca ocağa bağlantı için graniti delecek başka bir usta da geldi. Elektrik kısmını başka bir usta halletti. Eve giren çıkan belli değildi. Neyse, dün de temizlik vardı. Ben normalde temizlik işine hiç karışmam. Her şeyi gelen kadın yapardı. Ama dün bitecek gibi değildi. Ben de ayaktaydım. Tabi gene evde her yer açık. Bünye de çalışmaya alışık olmayınca ben dün gece titremeye başladım. Sanki dayak yemişim gibi tüm vücudum kırık. Hemen bir n.ovalgine aldım, bir de vitamin. Bugün de aynısınsan aldım ama hala kırık kırığım. O yüzden pek evden çıkmıycam bugün.

Geçen hafta cumartesi arkadaşlar bana geleceklerdi yazmıştım. Cuma günü yine temizliğe kadın geldi. Ayrıca lahana sardı bana sağolsun. Önce menüyü sayayım. Mercimek çorbası, beşamel soslu tavuk,pilav, lahana sarması, zeytinyağlı kereviz, yoğurtlu kabak salatası, yoğurtlu havuç ezmesi, marul salatası, muhallebili elma tatlısı. Cumartesi günü arkadaşlarım geldi. Herkesin toplanması 2,5'u buldu. O saatten sonra oturduk, yemeğimizi yedik, ardından tatlı ve en son çay faslı. Ha, yemekte şarap ta içtik. Gerçi birer kadeh, çünkü bu işin bi de evlere dönüşü var, milletin çocukları da vardı. Sağsalim eve gidebilsin herkes diye az içtik. Muhabbet iyidi, ortam iyiydi. Pazar günü ise biraz dinlenip biraz ütü ve tabi pazartesi ustalar gelecek diye iş yapılacak her odayı toparlamakla geçti gün.

Bugğn inşallah dinleneceğim. Yarın anneme gitmek istiyorum. Bugün bir arkadaşım uğrayacak, onu bekliyorum. Oğlum bugün erken gelecek. Çarşambaları 6 ders olduğundan en geç 3'te evde olur. Ben de azıcık uzanır dinlenirim, sıcacık evimde:)) Gerçekten doğalgaz çok iyi. Korkmadan(paradan) yakıyorsun, tüm ev sıcacık oluyor. Herkese tavsiye ediyorum. darısı isteyen herkesin başına...

Pazartesi, Şubat 18, 2008

Kosova Bağımsız



Kosova bağımsız artık. Benim annem Selanikli, babamsa Manastırlı.Sanırım bu yüzden Balkanlarla benim hep bir gönül bağım olmuştur. Kan mı çekiyor dersiniz, genler mi dersiniz, ne derseniz deyin işte. Dün gözlerim dolu dolu izledim bağımsızlık açıklamalarını. Bana ne oluyosa artık:))

Perşembe, Şubat 14, 2008

Bugün Cuma



Bu arkadaş "M.enekşe ile H.alil" dizisindeki kızın(S.edef A.vcı) eşi K.ıvanç K.asabalıymış. Bu cuma güzelimiz olmaya hak kazandı kendileri.

Pazartesi günü sabah işlerimi ayarladıktan sonra anneme gittim. Salı günü ise tüm gün evde İng. ödevi yaptım. Yok , oğlumun değil, bir arkadaşımın oğlu için. Önce kitabı okudum, sonra da özet çıkarıp soruları yanıtladım falan. İşte bizim eğitim sistemimiz böyle bir kandırmaca içinde devam ediyor. Salı günü temizlik yoktu çünkü cumartesi günü bende toplantı var. Hani şu eski arkadaşlarla her ay yaptığımız yemekli toplantı. O yüzden temizliği bugün yaptırıyorum, hem de kadına lahana sarması sardırıyorum. Ben şu sarma işlerini beceremiyorum, napayım? Kadın temizlik yaparken ben de zeytinyağlıları,tatlıyı ve bazı mezeleri hazırlıycam. Yarın 12-1 gibi gelirler. Yarın yalnızca ana yemeği ve pilavı yapmak istiyorum. Ha, tabi bi de ekmek pişiricem. Geçen sefer giderken götürmüştüm, çok beğendiler.

Aslında bugün doğalgazcılar kombiyi takmak için gelmek istediler ama yarınki yemek nedeni ile kabul edemedim onları. Önümüzdeki hafta evde iş olacak yani. Bazı odalara ek radyatör de taktıracağımızdan iş uzun. Salondaki büfenin içi boşaltılacak, sonra da öne çekilecek, çünkü ek kalorifer borusu oradan geçecek. Kombinin takılacağı yerdeki banyo dolapları balkona taşınacak. Duvarlar delineceği için eşyaların üzerlerini örtmek lazım. Velhasıl haftaya iyi yorulucam, ama inşallah sonunda adam gibi ısınıcaz.

Neyse, bu kadar gevezelik yeter, yemekler beni bekler.
Huzurlarınızdan hürmetle ayrılıyorum efenim

Şef Ahçı Çenebaz

Sevgililer Günü

myspace layout images



Herkesin sevgililer günü kutlu olsun. Lütfen hediye hediye diye de adamları hırpalamayın:)))

Bu da benden size sevgililer günü hediyesi olsun...

Pazartesi, Şubat 11, 2008

Uzun Bir Ara

Tatiller benim b.sayardan zorunlu olarak uzaklaşmama neden oluyor. Biraz oğlumdan fırsat bulamamak, biraz da gelen gidenle ilgilenmekten b.sayara ayıracak zaman bulamıyorum. Geçen hafta pazartesiden başlıyayım;

Pazartesi bir önceki postta yazdığım gibi kardeşimle birlikteydik. 2 gece bende kaldı. Her gece saat 2'lere 3'lere kadar oturup muhabbet ettik. Dolayısıyla da sabahları geç kalktık. Geç bir kahvaltıdan sonra salı günü büyük ve ortanca halalarımıza, çarşamba günü ise en küçük halamıza gittik. Hepsi çok mutlu oldular kardeşimi görünce. Yaza da gelicek kardeşim ama genelde o zaman pek İzmir'de kalmıyorlar. Geldiklerinin ertesi günü hemen Çeşme'ye bizim yazlığa gidiyorlar. Zaten eşi işi nedeni ile 1 hafta kalabiliyor. Yani akrabalarla görüşemiyorlar pek yazın. Neyse, çarşamba günü halamdan çıkışta kardeşim bir arkadaşını ziyarete gitti. Ben de anneme geçtim, akşam yemeği için bizi çağırmıştı. Kardeşim ertesi gün gideceği için son bir akşam daha birlikte olalım demiş. Perşembe günü ise akşamüzeri kardeşim İstanbul'a döndü. Tabi, hemen bir mahzunluk çöküyor insanın üzerine. Buna da şükür. Artık inşallah yaza. Hem o zaman yeğenimi de görücem.

Cuma günü ben bir arkadaşımla buluştum. Önce yemek yedik, sonra bir yerlerde oturduk. O kahve içti, bense yeşil çay(Starbuckslar bence çay seçeneklerini de arttırmalılar).Güzel neşeli bir gündü.

Cumartesi günü evden dışarı çıkmadım. Çünkü haftaiçi o kadar çok koşuşturdum ki bir gün evde yayılmak istedim. O gün evin içinde yedik, içtik, tv seyrettik, kısaca tembellik ettik. Gerçi ben okulların açılması şerefine(!) yine 5 gömlek ütüleme moduna girdim, biraz ütü yaptım. Pazar günü de akşamüzeri saat 4 gibi çıkıp k.valideye uğradık. Giderken börek, kurabiye aldık. Gidince çay demledik. Oğlum da kurs dönüşü oraya geldi. 1-2 saat kadar oturduk. Sonrası malum, pazar modu.

Bugün de sabahtan eşim işe, oğlum okula ve ben doooğru b.sayar başına. Daha kahvaltı bile etmedim ama çayımı demledim. Son noktayı koyayım, hemen kahvaltı tepsimi alıp b.sayardan gazeteleri okumaya başlıycam.

Herkese iyi haftalar, çocukları okula başlayan tüm blogger annelerin gözü aydın, blogger öğretmenlerimize de allah kolaylık versin:))

Pazartesi, Şubat 04, 2008

Geçen Hafta


Pazartesi kardeşim geldi, sonunda. Tüm haftayı birlikte geçirdik neredeyse. Bugün de bana gelecek, 2 gece kalacak, perşembe akşam uçağı ile dönüyor. Üzgünüz ama ne yapalım, gördük görüştük ya, buna da şükür. Artık bir daha yaza görüşücez inşallah.

Pazartesi akşamı annemde yemekteydik. Salı günü,temizlik ve sonrası yine anneme kaçış:))

Çarşamba k.validem aşure yaptı.Yukarıdaki resim de ona ait. Ellerine sağlık, çok güzel yapmış. Ben sadece üzerini süsleyip benim apt. daki tüm komşularla aşağıdaki 2 dükkana verdim. Tabi bir de anneme, teyzeme, görümceme, kuzene ve teyzeye. Perşembe yine anneme gittim kardeşim için. Zaman kısa ya, bol bol görmek istiyorum onu.

Cuma ise öğr. görevlisi olan ve okulu uzakta olduğundan normal zamanda pek görüşemediğim bir can arkadaşımla buluştuk. Önce Alsancak'ta bir şeyler yedik, sonra biraz dolaştık, yürüyerek Konak'a doğru giderken Pasaport kahvede deniz kenarında oturup , martı sesleri ve sıcacık bir güneş altında salep içtik. Sonra Konak'ta ben vapura , o otobüse ayrıldık.

Cumartesi gündüz alışveriş, dolaşma, akşam eşimin kuzenine çaya gidiş, dün ise benim yeni evlenen (yaklaşık 2 ay önce ) kuzen bizi öğlen burnch'a çağırdı.Hem kardeşim de düğüne gelememişti(haftaiçi olduğundan) o da takısını taktı. Mükemmel hazırlanmış, az daha patlıyorduk yemekten. Pazar akşamları herhalde okullar kapalı olduğundan eski pazarlar gibi olmuyor. Stres, ütü derdi yok.

Birazdan kardeşim gelecek. Önce sahilde bir yürüyüş sonra da deniz kenarında bira, patates, pizza yapıcaz, azıcık dertleşicez, bolca muhabbet ve kahkaha.

Herkese iyi haftalar.