Pazartesi, Mart 28, 2011

İyi ki Doğdun


Dün 27 Mart, oğluşumun doğum günüydü. Artık 20'li hanelere başladı. Kocaman olsa da o benim hep minik kara kuzum olacak. Oğluşum, iyi ki doğdun, iyi ki varsın, iyi ki bizimsin. Seni çok seviyorum. Aslında bu seni seviyorum çok kuru kalıyor ama sen onun içindekileri biliyorsun.

Perşembe, Mart 24, 2011

Blog?

Herkes "Bloğuma Dokunma" diye feryat ederken ben gayet güzel tüm blogları görüyor, post ve yorum yazabiliyordum. Hatta Pie Kurabiye Petek'le aynı konuyu konuştuk. Ben dns ayarı falan yapmadan eskisi gibi gayet rahat giriyorum bloglara diye bi de hava attım ona:)) E, allahın sopası yok. Şimdi bloğun birine girsem, birine giremiyorum, bazı bloglara yorum bırakamıyorum, hatta kendi bloğumda post yazamadığım zamanlar oluyor. Kısaca bilgisayar, kafasına göre takılıyor. Şimdi öylesine bir bakayım dedim de, şansıma post yazabildiğimi gördüm.

Geçen günlerde her zamanki şeyleri yaptım, hayat aynen devam ediyor benim için. Ama ben zaten statükoyu severim, alışkanlıklarıma bağlıyımdır. Yani bir şikayetim yok durumumdan. Yarın Petek'teyiz, emekli bankacılar olarak. Yine muhabbet, kahkaha, dostluk ve güzel mamalar var:))

Herkese yasaksız bloglar dileği ile...

Perşembe, Mart 10, 2011

Adaletin Bu mu Dünya?

Aslında başlığın doğrusu adaletin bu mu Türk adalet sistemi olmalıydı. Çocuk yaştaki kıza cinsel istismarda bulunan yaşlı herif(adını bilmek yazmak istemiyorum o şerefsizin) dışarıda, daha suçlarının ne olduğunu ne kendilerinin ne de Türk halkının bildiği aydınlar içeride. Daha ne yazayım, söylenecek ne var...

Çarşamba, Mart 09, 2011

Tetanos Aşısı

Geçen gün Prima'dan sosyal sorumluluk projelerine katılıp katılmayacağımı soran bir mail aldım. İletilerine olumlu yanıt vermemin ardından bana çok şirin bir saten kese içinde kampanya bilezikleri ile tanıtım yazılarını gönderdiler. Prima çok güzel bir projeye imza atıyor. Satılan her bir paket bez ya da facebook sayfalarını beğenmeniz karşılığında Unicef'e tetanos aşısı bağışlıyorlar. Amaç bebekleri kurtarmak. Hadi ne duruyorsunuz? Prima'nın sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı 1=1 kampanyasına katılın. Bunun için bir tık lütfen. Bu sayfayı beğendiğiniz anda sizin adınıza da Prima, Unicef'e bir aşı bağışlayacak. Hedefleri 200.000 aşı. Şu an itibarı ile 43.000'e yaklaşmışlar. İster bloglarınız da duyurun, ister eşe dosta haber verin. Prima'ya bu güzel kampanyada hep birlikte, blog dünyası olarak destek verelim.

Salı, Mart 08, 2011

Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Tüm kadınların Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.

Bu da bu sabah eklediğim link

Pazartesi, Mart 07, 2011

Güzel Bir Gün

Cumartesi günü İzmir'de bir toplantı vardı, yemek blogçularının katıldığı. Toplantı tarihi belli olunca biz de kendi aramızda küçük bir organizasyon yaptık. Petek'le Zehra daha önceden tanışıyorlarmış. Onların ayarlaması ile Asortiğim , Ecem ve benim de katıldığım mini bir grup oluşturduk. Aslında Serap da gelecekti ama toplantı sonrası işi olduğundan gelemedi. Asortik, Zehra ve Ece , toplantı çıkışında Karşıyaka sahilde onları beklediğimiz bir cafeye geldiler. İlk tanışma ve muhabbet faslından sonra oradan kalkıp Petek'e gittik. Ece yolda bizden ayrıldı haklı olarak, onu 4 gözle bekleyen 2 ufaklık vardı evde. Petek'te de muhabbete devam ettik. İlk kez görüşmemize rağmen sanki uzuuuun süredir arkadaşmışız gibi konu konuyu açtı, zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Bir sonraki toplantımızı Fethiye'de mi yapsak diyerek günü noktaladık. En yakın zamanda tekrar görüşmek dileği ile...

Salı, Mart 01, 2011

Hoşgeldin Bahar





Bugün 1 Mart. Günün anlam ve önemine binaen yukarıdaki Yeliz şarkısıyla kutlayalım resmi açılışını baharın. Gözümün önünde ilkokulda, duvardaki mevsimler resmi. Yeryüzündeki 50. baharım. İnşallah daha bir o kadar beraberizdir baharla:)))

Pazar, Şubat 20, 2011

İzmir Kızımız





Epeydir ihmal ettim yine burayı. Koşuşturmacadan zaman bulamadım. Geçen hafta üst üste bir kaç gün dışarı çıkınca bugün hava güzel olmasına rağmen tembellik ettim, bütün gün evde yayıldım. Gerçi evin içinde iş bitmiyor, pek oturduğum söylenemez ya. Kahvaltı sonrası uzun bir gazete mütalaası, ardından tavuğu yanında iri iri kesilmiş patates ve havuçlarla haşlamaya koydum, pirinci ıslattım. Nevresimleri değiştirdim. Uzun zamandır yapmak isteyip te daha önceki başarısız denemeler nedeniyle korktuğum mercimek köftesini yapmaya karar verdim. Ne kayınvalidemin yılların denenmiş tarifi ne malum yemek sitesinden aldığım tarif. Hiç biri güzel olmuyordu. Geçen gün Yemek Aşkında gördüğüm tarifi bire bir uyguladım, sonuç mükemmel. Oğlum acı yemediğinden tarifte de kırmızı biber olmadığından köfteleri pek beğendi. Ben, kendim için yanına kırmızı biber koydum, banarak yedim.. Bir de gördüğüm en kolay mozaik pasta tarifi vardı. Çayın yanına yalnız tuzlu olmaz bi de tatlı lazım diyerek onu da yaptım. Bu tarifi de hem kolaylığı hem güzelliğinden dolayı öneririm. Akşama tavuğun yanına da pilav yaparım. Sonra da Behzat amirim var. Sanırım bugün gene özeti uzun tutarlar, çünkü Fener-Beşiktaş maçı var. Maç 20.45'de biteceğine göre diziyi de geç başlatırlar. Ardından (artık hangi dakikasında yakalarsam) Bitmeyen Şarkı'ya bakarım biraz. Tam Türk filmi tadında, seviyorum o diziyi de. Hem bir kaç hafta izlemesem bile pek ilerlememiş oluyor, yakalıyorum gene bir noktasından:))

Pazartesi anne ziyareti, salı günü temizlik var ama annemin de doktor randevusu var. Ben annemle doktora giderim, perşembe günü de emekli bankacılar toplantımız var. Bu sefer ara epey açıldı. Sömestr tatili, burada olmayan arkadaşlar falan derken 1 ayı geçti buluşmayalı. Telefonlaşsak ta yüzyüze görüşmek başka oluyor. Özledim hepsini.Perşembeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Resimlerdeki kızımız çok tatlı, değil mi? Sömestrede biz ayın 4'ünde gitmiştik Doğal Yaşam Parkına ve filleri görememiştik, içeri kapatmışlardı. Yeğenim üzülmüştü filleri göremediğine.Meğer kızımızın doğumu yaklaşmış o yüzdenmiş. Ertesi gün doğdu çünkü. O da benim gibi kova burcu:)) Diğer resimlerine şuradan ulaşabilirsiniz.

Herkese iyi haftalar...

Cuma, Şubat 04, 2011

Mısır ve Biz

Bu yazıyı Mel.ih Aş.ık'ın Mill.iyet gazetesinde bugün yayınlanan yazısından ödünç aldım . Sizlerle paylaşmak istedim.




Mübarek’e mektup
Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker , Hüsnü Mübarek’e gönderdiği mektubun bir kopyasını da bize yollamış... Okuyoruz:
“Mübarek Abi,
Hayretler içindeyim doğrusu! Seninki nasıl bir diktatörlük?
Gösteriler başlar başlamaz, hem gösteri yapanları, hem de gösteri yapma ihtimali olanları gaz, cop ve tazyikli su ile bir güzel ıslatmadın mı abi? Bir toplama kampı kurup darbe yapacaklar diye muhalifleri içeri tıkmayı akıl edemedin mi?
Bu duruma nasıl düştün sen abi?
Telefon dinleme, teknik takip, kaset yayma, medyaya tehdit, yargıya gözdağı, köşe yazarlarına fırça, iş adamlarına vergi denetimi gibi demokrasi taktiklerini uygulamadan demokrasi yürür mü abim?
Dört yılda bir halka birer koli nohut, mercimek, makarna dağıtsan millet katiyen sokağa dökülmezdi. Oralar sıcak ama sözümü dinle sen kömür de dağıt. Yanında biraz da fakir fukara, garip gureba edebiyatı parçaladın mı, cahil cühelanın desteğini o anda sağlarsın.
Telefonları da dinletmedin sanırım, “Milli güvenlik için” deyip ortam dinleme araçları alıp da kullanmadın tabii. Yoksa bunlar başına gelir miydi?
Diktatörler çevrelerin biraz korku salmalı Hüsnü Abi.
Seni desteklemeyip sessiz kalanlar olursa ‘Bi taraf olan bertaraf olur’ dümeniyle hizaya getirecektin. İş adamlarının peşine maliyecileri takacak, uslanmayanın sermayesini kendi eşine dostuna naklederek piyasayı terbiye edecektin.
Bunları yapmadan ne demokrasi yürür abi, ne diktatörlük...
Senin bizden öğreneceğin çok şey var, çok.”

Perşembe, Şubat 03, 2011

Sadri Alışık_Menekşe gözler



Menekşe Gözler filminin aynı adlı, hüzün dolu şarkısı. Alttaki de aynı filmden başka bir şarkı. İkisini aynı posta koymayı beceremedim, özür...


Öyle bir efkar bastı gönlümü durumları, kötü bi şey yok yani. Öyle işte , içimden geldi.. Sadri Alışık'ın hep ağladığım bi filminden hep ağladığım bi şarkısı. Ama o ağlamanın bile keyfi bi başka.

Cumartesi, Ocak 29, 2011

ŞÜKÜR

Kardeşimin sonucu ile ilgili doktorun (onkolog) yorumu " Kötü diyemeyiz. %90 kötü bir şey çıkmayacak." Şimdi içim rahat etsin mi, etmesin mi karar veremedim ama yine de doktorun bu dediğinin iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. İzmir'den dönüşte bu kez de branş doktoruna (karaciğer) gösterecek. Hayırlısı...

Bugün geliyorlar. Her şeyi unutup tatilin ve birlikte olmanın keyfini çıkarmalı.

Tüm blog öğrencilerine, öğretmenlerine iyi tatiller, annelere sabırlar (!) diliyorum:)) 15 gün çabucak geçecek, sıkın dişinizi:))

Cuma, Ocak 28, 2011

İMDAAAAATTTTTT

Bloğun arka planını değiştirirken yazı karakteri de minnacık oldu. Yazıların daha büyük olması için ne yapmam lazım. Bilen varsa n'olur yazsın. Şimdiden teşekkürler.

Kısa Kısa

- Kardeşimin sonuçları bugün belli olmadı. Belki yarın vereceklermiş. Hayırlısı bakalım.

-Cumartesi sabahı kardeşim, eşi ve yeğenim geliyorlar. Annemlerde kalacaklar. Ama hep birlikte olacağız tatil boyunca:))

-Yarın anneme gidip yemek ve kek yapacağım cumartesi için. Bir kaç çeşit yapacağım ki, annem de bir kaç gün rahat etsin, yemek derdi düşünmesin.

-Türkan dizisini seyredenler. O dönemde insanlar ne kadar saygılı, kibar değil mi? Toplumun büyük çoğunluğu böyleymiş. O insanlar şimdi neredeler? Ne oldu da toplumumuz bu hale geldi? Çok üzülüyorum:((

-Salı günü emekli bankacılar olarak buraya gittik. Aslında restoran kısmına gitmek istiyorduk ama o gün bir dernek, toplantıları için restoranı tamamen kapatmış. Biz de kafe kısmına geçtik, beğendik. Önerilir.

- Oğlumun sınavları devam ediyor. Şimdilik fena gitmiyor. Umarım önümüzdeki haftaki sınavları da iyi geçer. Ehliyet için dosyasını aldı ama başvuruyu sınavlar sonrası yapacak.

-Bugün saçlarıma dip boya yaptırdım, biraz da kısalttırdım. Aslında kısa saçı çok severim. Ama benim saçlar gür ve dalgalı olduğundan kısayken hiç zaptedilemiyor, sürekli fön gerekiyor. Şimdi kısa-orta arası, en azından taçla falan kabarıklığını bastırabiliyorum.

Şimdilik bu kadar. Geç olmuş, yarın da erken kalkmam gerek. Herkese iyi geceler...

Pazar, Ocak 23, 2011

Hafta Sonu

Dün güzeldi. Gündüz arayanlar, soranlar. Bütün gün doğum günü şerefine tembellik ettim, hiç bir şey yapmadım. Hediyelerimi aldım:))Akşam da güzel bir yemekle doğum günü olayını noktaladık. Bugünse dünkü tembelliğimin acısını çıkardım ama gönüllü olarak. Fazla oturmaktan da sıkılıyorum bazen. Eeee, şeytan azapta gerekmiş:)) Kahvaltının ardından hemen dışarı fırladım. Hem gazete, dergi hem de mutfak alışverişi için. Çıkmışken yufka aldım, tavuk aldım. Gelince önce yalancı su böreğini peynirli olarak hazırlayıp akşam üzerine dek beklemesi için buzdolabına attım. Tavuğu haşladım. Suyuna şehriye çorbası yaptım. Tavuğun etlerini tifttim. Beşamel sosla karıştırıp onu da yarının yemeği olarak buzdolabına kaldırdım. Yarın üzerine kaşar rendeleyip fırınlayacağım. Saat 3,5 gibi böreği fırına attım. Kekim vardı zaten. Börek olunca da çayı demledim. 5 çayı keyfi yaptık. Akşam üzeri 7 gibi eşimle hadi biraz hava alalım dedik. Hem biraz dolandık, hem de çerez aldık. Behzat Amirimin yanında iyi gider dedik. Akşam içinse makarna salatası yaptım. Oğlum çok seviyor. Bol marul, yeşillik, yağ, limon, nar ekşisi ve makarna. Üzerine de yağsız tavada kızarttığım küp küp kesilmiş tavuk biftek. Yemekten sonraysa tv, çerez, meyva.

Şimdi eşim de, oğlum da yattı. Yarın oğlumun finalleri başlıyor. Eh, geçen yıla göre bu sömestr oldukça iyi çalıştı. İnşallah karşılığını alır, notlarında bunu görür.

Herkese iyi haftalar...

Cumartesi, Ocak 22, 2011

İyi ki Doğdum!

İyi ki doğdum, 49 oldum. Kaldı 1 yıl 50'ye. Ya da tersten söylersek; Yarım Asır-1 olduk. Amaaan, sağlıklı olalım, sevdiklerimizle birlikte olalım. Nasılsa bu yıllar istesek te, istemesek te geçiyor. Bari tadını çıkaralım. Yaşasın yeni yaşım:))

Not:Foto, getty images'dan.

Pazartesi, Ocak 17, 2011

Ehliyet


Oğlum ehliyet sınavını geçti, artık o da bir trafik canavarı:)) Gerçi dosya 10 gün sonra verilecekmiş, yani resmi olarak elinde sürücü belgesi yok. Haftaya pazartesi okul sınavları başlıyor. Sınavlardan sonra yapacak başvurusunu. Artık 2 özel sürücüm oldu:))

Not:Resim getty images'den. Chevrolet Corvette Roadster'mış. Bayıldım, hele de rengine.


Cumartesi, Ocak 15, 2011

Bugün

Hep hastalık haberleri ile sıktım canınızı. Biraz bu havadan çıkalım. Çok önceden kararlaştılmış bir gün vardı bende bugün. Dünden tatlıyı yapıp, böreği hazır etsem de hem böreğin pişirilmesi hem de salatanın yapılışı bugüne kaldı. Sabah evde oğlum, eşim, kahvaltı, etrafı toparlama, bunları pişirme derken motor takılı gibi dolanıp durdum evin içinde. (Motor nerene takılıydı diye sormayın sakın ) Bu günde de diğer bankacılar toplantısı gibi yiyecek sayısını 3 çeşitle sınırlandırmıştık. 1 tatlı, 1 tuzlu ve 1 salata. Hatta ben önermiştim, herkes kabul etmişti. Salata olarak kuskuslu yeşil mercimek salatası yaptım Tarif , yine bizim bankadan çok eski bir arkadaşımızın eşi olan Lezzet-i Mekan Serpil'in bloğundan.Bire bir aynen yaptım, 2 ölçü olanından.

Tuzlu olarak da perşembe günü gittiğimiz arkadaşımız Nurcan'ın bize yaptığı böreğin aynısını yaptım. Baktım bloglarda duşlu börek diye geçiyor adı. Yufka eritilmiş margarinle yağlanıp 6'ya bölünür.. Geniş kenarına hazırlanan iç malzeme konur. Yuvarlanır. Tüm yufkalar sarılınca su dolu tepsiye konup 10 dakika bekletilir. Sonra kağıt havlu serili tepsiye alınır.Bir 10 dakika da böyle bekletilir. Daha sonra yağlı kağıt serili tepsiye dizilip üzerlerine yumurta sarısı sürülür. Ben yarısını peynirli, yarısını kıymalı-patatesli yaptım. Üzeri çörek otlu olan kıymalı, diğer peynirli.
Son olarak ta tatlı kısmı için tiramisu yaptım. Bu tatlının hem tadını hem de kolaylığını seviyorum. Hem bir gün önceden yapıldığından zamandan da kazanıyor insan.

8 arkadaştık. Muhabbet ettik, dertleştik, tabi mamalarımızı yedik. Kafaları dağıtmış olduk. Güzel bir gün geçirdik.

Cuma, Ocak 14, 2011

Beklemedeyim

Ailece beklemedeyiz. Annem için de, en önemlisi kardeşim için de. Kardeşimin haftaya perşembeye bazı tetkikleri var. Ama onların sonuçlarını da 1 haftadan önce vermiyorlar. Sonrasında da doktoru ayarlayıp, randevu almak falan. Ben çok sabırsız bir insanımdır. Hemen her şey olsun bitsin ister(d)im. Böyle böyle sabrı öğreniyorum. Sonucu iyi olsun da bekleyeceğiz, n'apalım.

Not:Kardeşimi ailedekiler bilmiyor. Kendi hastalıkları ile uğraşırken üzülmesinler istedik.

Pazartesi, Ocak 10, 2011

Secret

Yeni yıl dileklerimde hep sağlık vardı, tek sağlık vardı. Hem kendime, hem aileme, hem de tüm sevdiklerime. E, hani secrettı. Hani sen ne dilersen evren sana onu geri gönderiyordu. Detaylara girmek istemiyorum, belki bir kaç gün sonra, ama dört koldan saldırıyorlar. İmtihan ediliyorum galiba. Hayatımdaki gerileme dönemine mi girdim acaba? Yine de allah beterinden saklasın, devasız dert vermesin diyorum. Biz gene de secretımızı yapalım.