Salı, Mayıs 29, 2007

Neden:(((((((

Önce Pınar gitti,sonra Gayriye, şimdi de Çiçeklibahçe. Neden gidiyorsunuz? Lütfen dönün, yazılarınızı bekliyoruz:((

Ben yokken....

Cumartesiden başlıyayım. Cumartesi arkadaşıma gittim. 7 büyük, 4 kız çocuğu vardı. Kızlar 4-9 yaş arasındaydı. Güzel güzel oynadılar.Kavga falan etmediler. Bu gelenlerden 2'si hariç(biri ben oluyorum) diğerleri lise arkadaşı. Ama biz o 2 arkadaş, gelenlerden biri ve ev sahibi arkadaşım ise hepimiz mahalle ve çocukluk arkadaşıyız aynı zamanda. Sonuç olarak da çocukluk ve gençlik yıllarımızda hepimiz aynı semtteydik, şu an herkes başka başka yerlerde oturuyor olmasına rağmen. O benim gibi aynı liseden olmayan arkadaşımı herhalde yine 30 yıl falan olmuştur ilk kez gördüm. Bol bol konuşuldu, onca sene neler yapıldığı, kimlerle evlenildiği anlatıldı, çocukların resimleri gösterildi, çok çok güzeldi kısaca.

Pazar günü Ankara'dan eşimin kuzeni geldi ama bize değil de teyzesine. O akşam orada yemekteydik.

Dün sabahtan Çeşme'ye gidip evin vergisini yatırdık, eve gidip baktık, biraz havalandırdık. Gerçi herhalde okulların son haftası gidip temizletebilicem. Kadının zamanı yokmuş çünkü. Herkes şimdi haftasonları, kadını yazlık temizliğine çağırıyor.
Yaz geldi sonunda, bi de deniz sezonunu açsak, fena olmayacak.

Azıcık da ordan burdan kafama takılan şeyleri yazmak istiyorum. Ne kadar Amerikanlaştık yahu? Tüm kızlar tek taşla evlilik teklifi bekler olmuş. Kardişim, yok bizde böyle bir adet. Tek taş nişanda hatta ve hatta nikahta takılır bizde. Sonra damadın gelini gelinlikle görmesi uğursuzlukmuş. Bu gene nerden çıktı? Bizde gelinlik almaya damat ve sülalesi ile gelin ve avanesi birlikte gitmezler mi? Kısaca damat dahil herkes görür o gelinliği. Bu da Amerikan dizilerinden özenti. Hayır özeneceksen, medeniyetine özen, bilimine özen. Ama bizde herşey gösteriş. Yakında gelin kızlarımız bir eski, bir yeni, bi de mavi bi şey isterler takmak için, malum Amerikalıyız ya...

Gelelim beni hayal kırıklığına uğratan G.öksel'e. Şarkıcı olan hani. Ben hem bestelerini hem de yorumculuğunu çok beğeniyor(d)um G.öksel'in. Kendine özgü bir tarzı vardı. Ama sen tut o saçını G.wen S.tefani gibi , ön kısmında içinde bigudi unutulmuş modelden yap. Model kötü , taklitçilik daha da kötü. Üstelik taklit ede ede böyle ucube bi şeyi mi taklit ediyorsun? Sevdiğimden, yakıştıramadım ona böyle bir taklitçiliği.

Bunlar son zamanlardaki takıntılarım. Ohh, yazdım rahatladım.

Cuma, Mayıs 25, 2007

Yüksüklerin Efendisi:)



Bu haftaki güzelimiz de bu olsun. Her ne kadar Yüzüklerin Efendisi filmlerinden hiçbirini sevmesem de yiğidi öldür ama hakkını ver demişler, kendileri yakışıklı.

Gelelim bana. Çarşamba günü yağmurdan dolayı Çeşme faslını iptal ettik. Ben de hazır boş günüm var, gidip saçlarıma gölge yaptırayım dedim. Bu arada benim kuaför Göztepe'de, uzak ve açıkçası çooook pahalı diye de bu taraflarda yeni kuaför bulayım dedim. Ama sanırım eski kuaförümün (Yusuf , kulakların çınlasın) ahını aldım. Neyse, eşin dostun hem ucuz, hem çok iyi tavsiyesi ile yakındaki bir kuaföre gittim. Şimdi durumu açıklayan atasözlerini ardarda sıralıyayım, siz anlayın durumu; "ucuz etin yahnisi yavan olur"," ucuz alacak kadar zengin değilim" ve "bir musibet bin nasihatten iyidir". Senin neyine kuaför değiştirmek, ucuz diye gitmek. Allahım gölge bir bitti ki ne gölgesi. Ben olmuşum bir zebra. Eski saç rengi ile alakası yok. Siyah-sarı PTT forması gibi çizgili bir kafa. Sanki akşam pavyonda şarkı söylemeye çıkacağım. Ağlamak üzereyim. Adam bir de bu yılın moda rengi bu, ama istersen biraz daha açabilirim önlerin rengini filan diyor. Neyini açıcan. Açarsan siyah beyaz Beşiktaş forması olacak kafam bu kez. O hırsla ben eve geldim. Gören gülüyor zaten kafama. Bu işlerden hiç anlamayan kocam ve oğlum bile bana ağlamakla gülmek arası bakıyor. Gülemiyorlar, biliyorlar ki bir gülerlerse paparayı yiyecekler benden. Eşim sadece "git yeniden boyat bu saçını ama giderken de şapka falan giy, bu saçla görünme ortalarda" dedi. Fecaat yani. Ha, bu arada ben valla kalender bir insanımdır. Öyle ay saçım, ay başım diyen kokoş bir insan değilimdir. Gölgeyi seçmemin nedeni bile kuaföre 3 ayda bir gitmek. Acırım oradaki zamanıma. Akşam hemen kokoş arkadaşlarımdan birini aradım. Bana acil iyi bir kuaför adı ver diye. Bildiklerim var ama teyit almak istedim. Eski kuaförüme düzelttiremem, ihanetim ortaya çıkacak, yemiyor yani:))Sabah uyandım, yüzümü yıkadım, bizimkiler kapıdan, ben bacadan. Başıma da takmışım beyzbolcu şapkamı. Önerdikleri kuaföre gittim. Adamcağız 3 kat boya ile anca düzeltti ama çok içime sinen bir renk oldu. Hem bu arada uzun zamandır istediğim ve cesaret edemediğim renk değişikliğini de yaptırdım. Artık sarışın değil, kızılım. Ama C.andan E.rçetin gibi değil de daha kahve kızıl. Alttaki röflelerin renginden dolayı da ışıltılar oldu. Üstelik bu kadar uğraşmaya adam çok makul bir fiyat istedi. Bu kuaför de bana yakın. Artık yeni kuaförümü buldum. Yalnız tabi rengi düzeltmek için 15 gün sonra bir daha uğrayacağım. Olan parama( eskisine verdiğimin 1,5 katı çıkmış oldu) ve zamanıma (2 günde toplam 7 saat o berber koltuğunda oturdum, benim gibi yerinde duramayan biri için büyük zulüm) oldu.

Dün kuaför işinden sonra, arkadaşımın babasının 1. ölüm yıldönümü nedeni ile mevlüt vardı, oraya gittim. Benim pek o işlerle ilgim olmaz. Ben daha çok olayın servis ve manevi destek kısmındaydım. Onlar çok üzgündü. Hem böyle bir günde yanlarında oldum, hem de misafirlere yapılan ikramları düzenlemek, bulaşıkları makineye yerleştirmek, gerekenleri elde yıkamak işlerini yaptım. Akşam gelince teyzem aradı. Bugün için sevdiğim bir akrabamız var, ona geleceklermiş, sen de gel istersen dedi. Ben de bu sabah,teyzeme götürmek için mozaik pasta yaptım. Şimdi post yazıyorum. Birazdan akşam için bir şeyler pişireceğim, ardından yine vınn. Yarın hep bahsettiğim 40 yıllık arkadaşımda toplantı var, ondayım.

Çok anlattım, kafanızı şişirdim gene. Ama adım üstümde,"ÇENEBAZ"
Herkese iyi haftasonları.

Pazartesi, Mayıs 21, 2007

Balık- Şarap

Direkt olarak Cumadan başlıyayım. Mükemmel bir gündü, ama hava açısından değil. Hava kapalıydı, rüzgarlıydı ve sonra da sağanak yağmurluydu ama hiçbir şey neşemizi bozamadı. Arkadaşımız süper hazırlanmış. Tam kapanış toplantısı oldu. Malum okulların son haftaları. Oğlanlarla(hepimizin oğlu var, çok ilginç.)ilgilenmek lazım, hepsinde biraz kritik dersler var çünkü. Sonrasında da herkes yazlığa falan gider, artık seneye Ekim'de başlıyacağız tekrar. Neyse, çipuralar, salatalar, patlıcan-biber közler,yaprak sarması, sigara böreği. Bir de üstüne "Balık rakısız gitmez" deyip rakı açmaz mı? Gerçi ben rakı içemem, hiç sevemedim tadını. Biz 2 arkadaş beyaz şarap içtik. Üstüne kahveler, sonra tatlı ve en son çay. Akşam yemeği yiyemedim , o derece şişmişim yani. Bu arada aşağıda arkadaşımın yaptığı tatlını tarifini vereceğim, hem çok hafif, hem de yaza yaklaştığımız şu günlerde soğuk tadı ile serinletici etkisi var. Üstelik herşey hazırdan pişirme falan derdi de yok.

Cumartesi günü de annemlerde yemekteydik. Pazar günü de alt katımızdaki teyze yemeğe çağırdı. Kuzenler Güneydoğu gezisine gitmişlerdi(Mardin, Urfa, G.antep..) Pazar günü dönünce uğraşmasın diye onları yemeğe çağırmış, bizi de çağırdı. Kısacası Cumadan beri yemek yapmıyorum,hep 4 ayak üstüne düştüm. Dün yalnız arkadaşımın yaptığı tatlıdan ben de yaptım. Yeri gelmişken anlatayım.

Malzeme: 2 poşet krem şanti
2 bardak soğuk süt
2 paket kakaolu petite beurre
1 paket burçak
1 elma,
1 portakal
1 avuç dövülmüş ceviz, fındık
1 avuç kuru üzüm
Yapılışı: 2 poşet Kremşanti 2 bardak soğuk süt ile çırpılıp, hazırlanır. Tüm bisküviler kırılarak içine eklenir.Elma soyulup küp küp içine doğranır. Portakalın kabuğu rendelenip içine katılır. Ceviz, fındık ve üzüm de eklenip, içi streç filmle kaplanmış kalıba dökülür. Buzlukta en az 2-3 saat bekletilir. Sonra ters çevrilip çıkarılır. İstenirse üzerine çikolata sosu ya da ben maride eritilmiş çikolata dökülür. Afiyet olsun. Aslında içindeki malzeme arzuya göre eklenip çıkarılabilir. Örn; şeftali, armut mevsiminde meyva olarak onlar eklenebilir. Yaratıcılığınızı konuşturun işte.

Bugün anneme gidicem, yarın temizlik, çarşamba günü Çeşme'ye(evin vergisini yatırmaya) kısmetse(kısmetse, çünkü bu ay ne zaman niyet etsek babam hep hastalandı, lütfen bu sefer kötü bi şey olmasın, gerekirse ben vergiyi cezalı öderim, yeter ki babama bi şey olmasın, bu arada görüyorsunuz batıl inançlarım hiç yok:D), perşembe günü arkadaşım babasının ölüm mevlüdü var, cuma ise halama gitmeyi düşünüyoreum , tabi onlar müsaitse. Hafta doldu gene ve ben ne zaman saçlarımı boyatıcam, o boşluğu bulamadım. Böyle rezil gibi daha ne kadar gider bilmem ki?

Bu arada Gebelik ve Annelik adında yeni bir site kurulmuş. Bloglar dünyasında hamilelerin ve yeni annelerin çok olduğu bir dönemde yararlı olacağını düşünüyorum. Ayrıca yemek tarifleri, yararlı bilgiler gibi kısımlarda var, bir bakın derim.

Perşembe, Mayıs 17, 2007

Cuma:)))))



Y.alın'ın hem kendini hem de şarkılarını çok beğeniyorum. Lütfen, çüş demeyin. Hani nerdeyse oğlu yaşında çocuk falan diye. Güzele bakmak sevapmış. Ötesini boşverin. Bu aralar sürekli Y.alın'ın " Her şey Sensin" şarkısını dinliyorum. Ama benim vardır böyle takıntılarım. Bir şarkıya taktım mı artık durmadan onu dinlerim, yeni yetmeler gibi. Bir önceki albümündeki şarkıları da çok duygusaldı. Bu albüm de güzel olmuş. Özellikle şarkı sözleri kadınları tam kalbinden vuran türden. Bu arada Yalın'ın gerçek adı H.üseyin. Yalın ise gerçek soyadı. H.ürriyet yazarı F.erai T.ınç da teyzesi oluyor. Bakın size bol da magazin haberi verdim.

Bugün kısmetse emekli kızlar olarak karşıda buluşuyoruz. Karşı yani G.öztepe tarafı oluyor, İzmir dışındakiler içindi bu not. Balık var bugün, yanında bol kahkaha ve muhabbet. Çok ihtiyacım var.

Yarınsa 19 Mayıs. Hepinizin bayramını kutluyorum. Unutmayın, yarın gazete almak yok. Protesto ediyoruz. Yarın akşam içinse bir yemekli toplantı var ama daha detayları bile bilmiyorum. Ben kafadan giymek için bir şeyler hazırladım. Eğer o toplantı olursa muhteşem olucak. Detayları pazartesi yazarım.

Herkese iyi tatiller.

Pazartesi, Mayıs 14, 2007

Merhaba

Uzun bir ara verdim ama zamansızlıktan kaynaklanan bir uzaklaşmaydı. Hala da yapacak çok şey var. Onun için kısa kesip madde madde yazıcam.

1) Tüm blog arkadaşlarımın anneler günü kutlu olsun. Allah bizi evlatlarımızdan ayırmasın, onların acısını göstermesin.
2) Cumhuriyet Mitingini de yaptık. Tek kelime ile muhteşemdi. Umarım bunlar seçim sandıklarına da yansır.
3) Geçen pazartesi annemin teyzesini kaybettik. Tamam, yaşı vardı, hastaydı falan ama insan kendi canından kanından birini kaybedince kaç yaşında olursa olsun üzülüyor.
4) Hala, 1 hafta kaldı. Cuma günü İst.'a döndü.
5) Eşim Salı günü hastalandı. Önce hem kusma, hem ishaldi. Sonra kusma kesildi. Bayağı halsiz düştü. O da salıdan beri evdeydi. Bugün ilk kez işe gitti.
6) Oğluşum da Perşembe günü (sanırım yediği dondurmadan) kustu. Ancak onda ishal yoktu. Cuma sabahı da ateş içinde uyandı. Tabi, okula gitmedi. O da hasta yatıyordu. Haftasonu kurslarına göndermedik. O da bugün okula gitti.

Evde, hala var, hizmet bekliyor, eşim hasta o hizmet bekliyor, bir de ölüm olayı oldu. Oraya da gitmek lazım. Zaten teyzemiz evlenmedi, çoluğu, çocuğu yok. E, annemler ve diğer yeğenleri de çok yaşlı. Mecburen tüm görevler biz kuzenlere kaldı. Zaten kaç kişiyiz. Nereye bölüneceğimi şaşırdım. Olan bana oldu. Yorgunluktan ö lüyorum. Bugün de lokması var. Oraya gideceğim. Ama önce sabahtan okula aile birliğine gitmem gerekiyor.

Geçen hafta yapılacak emekliler günümüzü bu Cumaya ertelemiştik. Valla, cumayı iple çekiyorum. Biraz kafamı dağıtmak, farklı muhabbetler yapmak istiyorum. Tüm kemiklerim , boynum her yerim ağrıyor, biliyorum stres ve yorgunluktan. Bir isteksizlik var içimde. Geçecek, geçecek...

Cuma, Mayıs 11, 2007

Yine Cuma




Detaylar önümüzdeki hafta. Çok yoğunum. Herkese iyi tatiller

Perşembe, Mayıs 03, 2007

Bi de Bunlar Var


 
Posted by Picasa



Bugün yapmam gereken çok iş var. O yüzden dünden hazırlamıştım postumu, n'olur n'olmaz diyerek. Bunlar biliyorsunuz özel istekler. Bruce= Kurunane'ye, Richard ise Toprakveben'e gidiyor kızlar, ona göre:))

Niye çok işim var dedim , onu da açıklayayım. Eşimin halası daha doğrusu kayınpederimle amca çocukları olan hanım bize geliyor. İstanbul'da oturuyor. Şu an bir arkadaşını ziyaret için Ayvalık'taymış. İzmir'e de uğramak istemiş.Zaten tüm akrabaları burada. Kayınvalidem Foça'da olduğundan otomatikman bana geliyor. Tabi işin bir de geçmişi var. Benim tembel koca, lise 2'de iken neredeyse kalmak üzereymiş. O zamanlar da k.pederin işi nedeni ile Ankara'dalar. Bu halanın kızı, İst.da bir lisede öğretmen. Benim koca, Lise 2'de 2. dönemi İstanbul'da bu halanın yanında okumuş ve tabii sınıfını geçmiş:)) Yani taaa o zamanlardan gelen bir samimiyet var. Halanın da 2 kızı olduğundan, eşimi oğlu gibi sever. Eşim de bayram, seyran, kandil, yılbaşı her durumda onları arar, sorar. İşte bu hala geliyor diye biraz yemek yapayım dedim. Bu arada haftasonu yoğun. Pazar günü k.validemin doğum günü. Fakat o gün oğlumun veli toplantısı olduğundan yarın Foça'ya gidip kutlayacağız. Yarın yemek yapacak zaman bulamam, o yüzden 2 günlük yemek yapayım dedim. Dün hem sebze-meyve alışverişini hem de anneler günü ve doğum günleri alışverişini tamamladım. Doğumgünleri dedim; kayınvalidem, eşim, kuzenim. Anneler günü ise; annem,teyzem, kayınvalidem, eşimin teyzesi, bu yıl bir de hani bana sarma saran teyze var ya ona da bir şeyler aldım. Evli değil. Yaşlı. Mutlu olsun istedim. Dün canım çıktı sokaklarda dolaşmaktan. Hem zevkli hem de keseye uygun bir şeyler bulmak zor. Zaten Mayıs-Haziran yıkım ayları oluyor bana. Önümüzdeki ay ise babalar günü, görümcemin ve çok yakın bir arkadaşımın d.günleri var. Yok, yok ben bu kredi kartlarını denize atıcam. Başka türlü 2 yakam bir araya gelemiyecek. Bari yok derim, alamam.

Herkese iyi tatiller, iyi dinlenmeler, tabi dinlenebilenlere...
Ya, bu hala kaç gün kalır acaba?:))

Salı, Mayıs 01, 2007

Nuri Bilge Ceylan

Bugün blogları gezerken Burcu'nun bloğunda bir fotoğraf gördüm ve büyülendim. Burcu da kime ait olduğunu bilmiyormuş ama sağolsun lth adlı bir anonim hem fotoğrafın kime ait olduğunu belirtmiş, hem de sitesini yazmış. Sizler de bu güzelliklerden mahrum kalmayın istedim. Şimdi sizleri o harika fotoğraflarla başbaşa bırakıyor ve sessizce çekiliyorum. İyi seyirler

Not: Eğer resimleri daha net görmek istiyorsanız mutlaka siteye girin ve photograpy kısmını tıklayın.