Çarşamba, Eylül 22, 2010

Daha Dur....

Dünkü olaylardan bazıları;
1)Beyoğlu'nda 2 ayrı sanat galerisi açılışında içki içiliyor diye 30 kişi her 2 galeriye de taşlı sopalı saldırıda bulunuyor. İnsanlar ve sanatçılar yaralanıyor, galeriler ve eserler zarar görüyor.
2)Ankara'da polis parkta oturan bir sürü genci uygunsuz oturuyorsunuz diye toplayıp, haklarında tutanak tutuyor.
3)TRT'te Ajda Pekkan ve Ziynet Sali'nin konser görüntüleri verilirken dekolteleri buzlanarak gösteriliyor. (Ben bunu uydudan yayın yapan Afgan TV'de gördüm bir tek.)

Teşekkürler %52 :(((((((

Pazartesi, Eylül 20, 2010

Yaşlanmak?

Bugün sabah yaşlandığıma kanaat getirim artık. Aynı anneanneme benzedim. Uykularım azaldı çünkü. Ne kadar geç yatarsam o kadar erken kalkıyorum. Dün gece 2.30-3 arası daha yatağa yeni girmiştim, üstelik hemen de uyuyamadım. Sabah 7'de sanki beni dürttüler, uyandım. Sağa dön, sola dön, uyumaya çalıştım ama yok, olmadı, uyku tutmadı. Bu durumda herkese günaydın:))

Cumartesi, Eylül 18, 2010

Dizi, Kitap, Tv

Biraz ortaya karışık yazmak istedim. Bu aralar 2 kitap aldım. Biri favori yazarlarımdan Oya Baydar'ın "Savaş Çağı, umut çağı" kitabıydı. 68'leri ve 68'lileri sevdiğimden bir solukta okuduğum güzel bir kitaptı. Diğer kitap ise Orhan Pamuk'un "Manzaradan Parçalar"ı. Bu kitabın da güzel tarafı bağımsız bölümlerden oluşması. Beğendiğim başlığa göre bir ordan bir burdan okuyorum kitabı.
Gelelim televizyona. Pazartesi akşamları TRT'de "Elde Var Hayat" diye bir dizi var. Bana çok sıcak bir dizi geldi ama genelde o gece bir şey oluyor seyredemiyorum. Ben de birkaç akşam sonra b.sayardan izliyorum, öneririm. Hem araya reklam da girmiyor, iyi oluyor."Çocuklar Duymasın" beni güldürüyor. "Bitmeyen Şarkı'yı" sevdim, yok yok Bülent İnal'ın yakışıklılığının bunda hiç bir payı yok:)) Bir de yeni başlayan" Öyle Bir Geçer Zaman ki" var. O da iyi bir dizi, en azından ben zevkle izledim. Dizi 60'larda başladı, tam benim doğduğum yıllar, biraz da o yüzden çekici geldi. Şimdilik bana bu kadar dizi yeter, arada film falan da izlemek lazım, her geceyi dizi ile doldurmak istemiyorum. Gerçi artık b.sayardan kaçırdığınız her diziyi ve her bölümü bulup izleyebiliyorsunuz. Yaşasın teknoloci:))
Bi de itiraf ediyorum "Survivor"ı izledim ve şu anda da hem yazıyorum hem de izliyorum finali. Ben Merveciyim, kadın dayanışması. Ayrıca herkesin dediği gibi İhsan sinsi geldi bana da. Henüz sonuçlanmadı, inşallah Merve kazanır. Sırf destek olmak için Merve'ye hem benim hem de eşimin cebinden oy attım, ay çok utandım valla. Sen orda entel, dantel kitap okudum falan de, sonra da eyooo Merve'ye oy at, yuh olsun bana:))

Dip Not: Yarışma şimdi bitti, Merve kazandıııııııı...

Pazar, Eylül 12, 2010

:(((((((((((((


Referandum sonuçlarının açıklanması ile birlikte ruh durumum aynen yukarıdaki gibidir. Daha fazla bi şey yazmak bile istemiyorum:((((

Çarşamba, Eylül 08, 2010

Bayramınız Kutlu Olsun

Herkese iyi bayramlar diliyorum. Mutlulukla , sağlıkla nice bayramlara.... Ağzınızın tadı hiç bozulmasın.

Cuma, Eylül 03, 2010

Zaman

Burada her şey, zaman bile farklı sanki. Bakmayın bu saatte yazdığıma, bugün biraz erken kalktım, 10.15 gibi:))) Diğer zamanlar 11.30'u buluyor kalkmam. Çocuklarsa 12.30 gibi kalkıyor. Kahvaltı saat 1'de. Ardından deniz ya da havuz ki tembellikten daha çok havuzu tercih ediyoruz, yaklaşık 10 adım mesafede eve. Eve gel, duş al.Saat 5 gibi ya çay ve kek-poğaça gibi bi şeyler ya da basit bir öğle yemeği, makarna ya da zeytinyağlı gibi tek bir çeşit yemek. Sonra bazen çocuklar havuz sefasına geri dönüyorlar. Akşam için genelde et-balık gibi bir şey , yanına bir zeytinyağlı, salata, makarna ya da pilav. Sonra Çeşme'ye dolaşmaya. Bazen de Çeşme'de kumru, döner, gözleme falan gibi bir şeyler atıştırıyoruz. Akşam eve dönüş, ben mutlaka saat 00.30'daki TNT'de Life dizisini seyrediyorum. Saat 1'den sonra da dizinin bitiş saatine göre yatıyorum. Eşim zaten yatmış oluyor. Çocuklar o saatten sonra internetten indirdikleri filmi seyredip 3-4 gibi yatıyorlar. Böyle bir gevşeme hali, adam sendecilik. Ama pazartesi İzmir yolları görünüyor ve bayram telaşı var. Gerçi bize gelen olmuyor henüz, hala genç kategorisinden biz hep ziyaret eden taraf oluyoruz ama gene de ne zamandır eve yoktuk, evi .ok götürüyor, temizlik yaptırmak lazım. Salı temizlik var, o gün K.ılıçdar.oğlu'nun İz.mir mitingi de var, gitmek istiyorum. Bu araya bir de anne-baba ziyareti sıkıştırmam lazım. Zaman burada ne kadar yavaş işliyorsa, İz.mir'de o kadar hızlı. 24 saat yetmiyor.

Havalar soğuduğundan beri buranın da tadı açtı gerçi. Çoğu aile yazlığı kapatıp evine döndü. Rüzgar var ve hava oldukça serin. Geceleri pike üstüne yatak örtüsünü de çekmeye başladık. Ama biz henüz evi kapatmayı düşünmüyoruz. Oğlanın okulu bu ayın 27'sinde. Belki bayram sonrası bir kaç günlüğüne geliriz yine. Ekim'e doğru kapatırım evi. Kapatmak dediğim de tüm erzağı eve getirmek, halıları kaldırmak, çekmeceleri (rutubete karşı) yarı açık bırakmak, elektrikleri kesmek falan. Acelesi yok, yaparız bir gün:))

Bugün cuma, herkese iyi hafta sonları...