Cumartesi, Şubat 27, 2010

Dün gece

Dün gece H.aneleri izlerken reklam arasında diğer kanalları da gezeyim dedim, ne iyi etmişim. Bir baktım V.olkan K.onak'ın programında E.dip Ak.bayram yine o güzel sesi ile kalpleri dağlıyor. V.olkan K.onak tarzım olan bir şarkıcı değil, o yüzden normal koşullarda programına da bakmam. Ama E.dip Ak.bayram nedeni ile dün gece program bitene dek yani 1.20'ye kadar ekranın başından ayrılamadım. Çok seviyorum E.dip Ak.bayram'ı. Yıllardır değişmeyen duruşu, o güzel billur sesi ve şarkıları. Şarkıları hep hüzün verir ve ruhumun en derin yerlerine dokunur. Dün gece de öyle oldu. Bazı şarkılarda hem ağladım hem eşlik ettim ama yine de yatarken sanki üstümden büyük bir yük kalkmış gibi hafiftim. Sağol, varol güzel insan.

Cuma, Şubat 19, 2010

1 Numara

Sonunda biri çıkıp adını koymuş. Lütfen buradan okuyun.

Perşembe, Şubat 18, 2010

Bospa


Dün bankadan arkadaşlarla toplantımız vardı. Toplantı Hatay tarafında olduğundan araba vapuru ile Üç.kuyulara geçtik. Bazı arkadaşlar geçen toplantıya katılamadığından onlarla neredeyse 1,5-2 aydır görüşememiştik. Güzel bir gün oldu. Ama ikram konusundaki ilkemizden ufak ufak sapmalar başladı.1 tatlı, 1 tuzlu, 1 de salata derken, şimdi tuzlu olarak börek yapıp onu da hem kıymalı hem de peynirli olarak 2 çeşide çıkarttılar. Neyse, uyardık arkadaşları, yapmayın yediğimiz zarar diye:) Dönüşte yine araba vapuru ile döndük. 6 gibi evdeydim. Hemen üzerimi değişip doğruuu Bospa'ya(yukardaki resmin esbab-ı mucibesi) Benim pazara gitme nedenim, özellikle enginar için. Market ve manavdakiler o kadar taze olmuyor, olsa da 2 katı fiyata oluyor. Eh mevsim geldi, bol bol yiyelim, karaciğerimizin yüzünü güldürelim.

Bugün de hava güneşli ama rüzgarlıydı. Eşimle K.onak tarafına gittik, alışveriş sonrası İzmir'de özellikle P.asaport civarında çalışanlar arasında pek meşhur olan D.önerci Or.han'a gittik, üstüne yine meşhur Ş.işman'ın Ha.lep tatlısından yedik, tabii arası kaymaklı. Ohhh, tekrar iskeleye yürüyüp vapurla döndük, rüzgar müzgar vapurun arkasında dışarıda oturduk. Ama eve geldiğimizde ikimizin de ayaklar pamuk atıyordu. O, odadaki b.sayarın başına geçti, ben salonda tv'nin karşısına kuruldum, TNT'deki Türk filmini açtım, kucağıma da laptopumu aldım, post yazıyorum.

Yarın biraz yoğun geçecek. Cumartesi günü bende yemekli toplantı var, ama allahtan onda da karar verildi, herkes pide yaptırıyor. Yarın alışveriş ve tatlı kısmı var. Cumartesi sabahtan da içi hazırlayıp pideciye göndereceğim.

Alakasız bir konu ama yazayım dedim, arayan varsa diye; pedometre ya da diğer adı ile adım ölçer hem de vo.it marka Te.knosa'larda 9,90. Bana çok uygun geldi, hemen hem kendime hem de 2 arkadaşıma aldım, aklınızda bulunsun.

Not:Resim internetten, google'da görselde Bospa diye aradım,bunu buldum. Kim çekmiş bilmiyorum, çekenin eline sağlık, umarım resmi koydum diye telif istemez:))

Salı, Şubat 16, 2010

Bahar


İzmir'e bahar geldi. Dün hava limonata gibiydi. Ilık bir hava, ortalık günlük güneşlik. Sanırım önümüzdeki 3-4 gün de böyle geçecekmiş. Biz de fırsattan istifade eşimle Karşıyaka'ya yürüdük. Sahile gelince yukarıda resmini gördüğünüz yerde biraz mola verdik. Burayı çok seviyoruz biz ama dışarıda oturmayı. Karı koca ikimiz de sıkıntılıyızdır, çok soğuk ve sağanak yağış olmadıktan sonra hep açık yerlerde oturmayı tercih ederiz.Çay içtik, muhabbet ettik, sonra aynı yoldan geri döndük. Yol üzerinden balık aldık, maruldur, yeşilliktir tabi bi de susamlı çıtır çıtır ekmekler. Eve gidince ben hemen balıkları ayıkladım, çıtır çıtır kızarttım, yanına bol marul salatası bi de ligt bira. Ooooh, yeme de yanında yat. Akşam onlar maç izlerken ben de aşağıya eşimin teyzesine indim,k.valide de oradaydı. Biraz yeni başlayan takasa baktık, biraz ar.ka sokak.lar , salep içtik, 11 gibi eve çıktım. Evde bu aralar ki hastalığım F.ishville'e takıldım. Sonra TNT'deki si.lent w.itness dizisini izledim ki geçen haftadan devam bölümüydü. Ama sanırım uzun yıllardır polisiye diziler izlemekten bu tür dizi ya da filmler başladıktan 10 dakika sonra yalnızca karakterlere bakarak katili söylüyorum ve istinasız hep doğru çıkıyor. Hatta oğlum anne bu senaryoyu sen mi yazdın diye takılıyor:))

Birazdan kadın gelecek, temizlik var, sonra da anneme gideceğim. O detaylar bir sonraki postta.

Pazartesi, Şubat 15, 2010

Tuğba Karademir



Ben Hedikli Ev'in bloğunda gördüm, o da Pratik Anne'de okumuş. Ülkemizi 2010 kış olimpiyatlarında buz pateni dalında temsil eden Tuğba Karademir'in bloğuna başarı dileklerimi gönderdim, belki siz de bir şeyler yazmak istersiniz...

Pazar, Şubat 14, 2010


Sevgililer gününüz kutlu olsunnnnnn..........

Cumartesi, Şubat 13, 2010



Her gün post yazabilenlere, hatta aynı gün içinde bir kaç tane birden post attırabilenlere hayranım. Emeklisin, işin ne, yaz sen de her gün," nazar etme ne olur, post yaz senin de olur" demeyin, yok valla , zaman bulamıyorum. Söylerlerdi de inanmazdım, emekli olunca daha az zaman bulabiliyor insan bir çok şey için. Çünkü yalnız kendinin değil, çevrenin de angaryaları nasılsa emeklisin diye sana yükleniyor, bazen nefes alacak zaman bulamıyor insan.

Dün yine öyle bir gündü. Sabah erken kalk, daha kahvaltı etmeden 2 çeşit yemeği ocağa at, sonra ayaküstü bir kahvaltı, sonra koştur, koştur bankaya git, para çek, oğlanın okulunun ödemesinde son gün, okula git, parayı yatır, ordan hayda anneme geç, teyzem hastaneye gelecekti, onlarla bağlantı kur, annene durumu anlat, onu sakinleştir, annemlerin ufak tefeklerini al, eve git, akşam yemeğini hazırla, sofra topla, çamaşır makinasını çalıştır, eşime bitki çayı servisi yap, çamaşırı as, ayaklarım arkamda koşup duruyorum. Hayır bu tempoya bi de kilo versem ya, yok o kiloda mıh gibi yerinde.

Bu gün de tempoda bir değişiklik yoktu. Önce oğlanla sevgililer günü alıverişine çık, tabi kredi kartı ile sponsor olarak, oradan anneme git, teyzemi ziyaret et, onlara 1-2 çeşit yemek yap, dönüşte k.valideye uğra, yine akşam yemeği. Bu arada eşim Be.şiktaş maçını izliyor, oğlum kendi b.sayarında. Ben de fırsattan istifade biraz içimi dökeyim dedim.

Herkese iyi pazarlar

Pazar, Şubat 07, 2010

Sömestr Bitti:((


Soğuk-yağmur-soğuk derken sömestr tatili bitti. Kardeşim, gelinimiz ve yeğenim perşembe günü döndüler. İstediğimiz pek çok şeyi yapamadık, istediğimiz yerleri gezemedik ama birlikte olmak bile güzeldi. Transformers kültürüm acaip arttı:)) Bi de B.akugan mı ne, yeni bir şeyler çıkmış. Tabi bi de B.en 10 çılgınlığı. Uzun bir aradan sonra yine böyle şeyler görmek güzeldi, oğlumun çocukluğunu hatırladık hep:) Tam onların gidecekleri gün babam grip oldu. Neyse ki şimdi daha iyi. Cuma günü önce onlara gittim, ufak tefek alınacaklarını aldım, günlük işlerini hallettim, oradan da halamlara geçtim.

Cumartesi günü eşimle yürüyüş yaptık. Kendime pedometre aldım. Gidiş dönüş 7500 adım kadar atmışım. Aslında ideali 10.000 adımdan başlıyor ama bu başlangıç, iyi sayılır (kendini kandıran çenebaz) . Kayınvalideme uğradık, biraz da onda oturduk. Sonra eve dönüş. Eşim maç seyretti , bense cnbc-e'deki polisiyelere vurdum kendimi. Oğlumun sınavları bitti. O yüzden dün bize çok yakın oturan bir arkadaşına gidip kaldı. Sabah 7'ye kadar internette oyun oynamışlar, allah akıl fikir versin:))

Bugünse nasıl bir yağmur var anlatamam, her şey çürüyecek sanki. Kötü haberler üstüste gelirmiş. Önce kiracı aradı, banyo alt kata su akıtıyormuş, pazar günü usta bulamayacağımızdan pazartesi için sözleştik. Bugünse yağmurdan sonra bizim evin tavanında 3 yerdebirden kocaman lekeler oluştu. Bizim üstümüzde asansörden dolayı çatı arası gibi bir boşluk var. Allahtan karşı dairedeki hanım bu konuda tecrübeli. Bize hemen geçici çözüm olarak akan yerlere naylon sermemizi önerdi. Bu arada o da kendi evini kontrol etti, onda da 2 yerde leke varmış. Büyük çöp torbalarını ıslak yerlere serdik. Yarın da bir çatı tamircisi bulup en kısa sürede tamir ettireceğiz. Bu nedenle canım çok sıkkın. Usta ile uğraşmak kadar zor bi şey yok. Söz verir gelmez, işi yarım yamalak yapar. Neyse ben iyi düşüneyim, iyi şeyler olsun, di mi?

Herkese iyi haftalar.