Evet, tam padişahın hınk deyicisi şeklinde bir çözüm buldular. Başbakanı yasayı çıkaracak , cumhurbaşkanı onaylayacak ve istedikleri gib at koşturacaklar. Milyonlarca insanın karşı olduğu yalnızca rte değildi ki, temsil ettiği zihniyetti. Bu yapılan da ne demek; bağırsanız da çağırsanız da biz istediğimiz gibi bu memleketi yönetir, istediğimizi başa getiririz. Yani halkın sesine önem vermemek. Bir laf vardır; Gün olur, devran döner diye. Bu günler de geçecek.
Neyse dünden beri yatışmayan sinirlerimi boşverelim de geçen haftayı anlatayım. Cuma günü sarmalar yapıldı. Öğleden sonra kayınvalidem ve kardeşi de geldi. Çaylarımızı içtik. Yanında meşhur fındıklı kekim ve milföy börek de vardı. Fakat akşam saat 7 gibi ben de bir baş dönmesi başladı ki yanı sıra mide bulantısı,kafamı kaldıramıyorum. Saat 8 gibi yattım. Uyuyup uyanarak ertesi gün sabah 8'e dek yataktaydım. Ama o gün de sersem gibiydim. Bu benim kulağımdan kaynaklanan ve "menier" denen bir hastalık. Tam kesin tedavisi yok. Neyse, o kısım uzun, girmeyeyim. O 2 gün boyunca sesimdeki keyifsizliği anlar,üzülür diye annemleri aramadım. Pazar günü konuştuğumuzda gördüm kü babam da Cumadan beri hastaymış. O da hem alttan hem üstten feci durumdaymış. Hemen onlara gittim. Yaşlılar da aynı çocuklar gibi oluyor. 2 günde resmen süzülmüş, rengi kireç gibiydi. Ama artık çıkarmaları ve ishali kesilmişti. Halbuki pazartesi Çeşme'ye onlarla gideriz diyorduk, bize hazırlanmak iyi gelmiyor. Pazartesi biz üçümüz yola çıktık. Önce Altınoluk'ta ballı-kaymaklı, sucuklu, kaşarlı-yumurtalı mükemmel bir kahvaltı yaptık. Çeşme'ye gidince önce seralara uğradık. Fiyatlar hiç korktuğum gibi değildi. Neredeyse pazar fiyatı ile aynıydı. Çim tohumu aldık. Ayrıca ön taraf için ortanca, yan taraf içinse beyaz ve pembe papatyalar aldık. Ben ilk baktığımız serada gül beğenmiştim ama diğer çiçekleri iyideğildi. Dönüşte de yolumuzun üzerinde değildi, alamadık. Ama bahçıvana sordum, daha zamanı var, ekilir deyince bir sonraki gidişte 2 gül bir de begonvil almaya karar verdim. Orada rengarenk çiçekleri görünce insan kendinden geçiyor. Hepsini almak istiyor ama zaten el kadar bahçe. Nereye ekecesin? Biz o işleri yaparken eşimin kuzeni aradı."Biz de Çeşme'deyiz dolu balık var, 2 kişiyiz. Hadi gelin, beraber yiyelim" dedi. Bal-kaymaklar daha erimemiş, biz çatlamak üzereyiz. Onlar da geç kahvaltı etmişler. "5 gibi yaparız balıkları, hem akşam yemeği gibi olur hem de biz de erken dönmek istiyoruz, yarın iş var" deyince tamam dedik. İşlerimiz bitince marul alıp( herşey var, yalnızca ilave marul lazım dedi) onlara gittik. Bahçe güneş içindeydi. 2 koca kase salata yaptık. İçinde marul, roka, tere, dere otu, nane, taze soğan, bol yağ-limon ve nar ekşisi ile nefisti. Valla hala ağzım sulanıyor. Balıkların bir kısmı yenemedi, kediler yaşadı. Birer kadeh te şarap içtik (fazla içmedim, malum başım dönmüştü, pek alkol almamak lazım). Herşeyi toparlayıp saat 7 gibi evden çıktık. İzmir'e dönüşte geçerken annemlere yine uğradık. Babam bayağı toparlanmıştı. Dün de önce bir arkadaşa gidip oğluna İngilizce çalıştırdım. Bugün sınavı vardı, inşallah iyi geçer. Oradan yine annemlere gittim. Babam çıkamadığı için bazı alınacaklarını aldım. Annemin ayakları ağrıdığı için dış işleri babam yapar. O da hasta olunca evde özellikle meyva namına bir şey kalmamış. Normalde temizlik salı günleri ama pazartesi 23 Nisan olduğundan birer gün kaydı. Ben de bugün temizlik var. Onun dışında bu hafta ile ilgili hiç program yapmadım. Belki yarın kitap fuarına giderim, daha gidemedim. Olmazsa Cuma'ya.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
20 yorum:
çok geçmiş olsun babacığına va sana..:(biliyorum bu hastalığı galiba, denge ile ilgili değil mi?
onun haricinde güzel bir tatil geçirmene sevindim.. canım nasıl da balık çekti şimdi. akşam menüsü belli oldu bacım.. sağolasın.:)
Inanirmisin o anlattigin salata ve baliklar icin su an gözlerim doldu... Iste memleket özlemi bu iste...
Geçen Cuma'nın güzelini görünce ne yazacağımı unuttum. Ha ha haaa.
Bakalım hayat ve hükümet bize neler getirecek, merakla bekliyorum.
Kahvaltı da süpermiş anlaşılan:)
Fikrişim, teşekkürler. Akşam için de afiyet olsun.
Alp ve Ege'nin annesi, seni üzdüğüme üzüldüm:(( Yok mu yakınlarda buralara gelme ihtimaliniz?
Aslıcım,bu cuma da bekleriz. Eylemlerimiz sürmeye devam edecek:))
Annelog, süperdi gerçekten. En önemlisi de başkaları hizmet ediyor ya, ay en güzel kısım o valla.
rte demiş ya başladığımız işi bitiririz diye bitirecekler toptan.
benimde canım balık -salata çekti ama favorim kahvaltı.çok da geçmiş olsun ailece.
Ağzım sulandı epeydir balık yemiyoruz bizde=(
babana ve sana geçmiş olsun çenebaz.
Figencim, sağol. İnan kahvaltı da yemek de çok güzeldi. Malum bana yemek olsun da ...:))
Age 35, bak o kadar ot yemeğinden sonra balık hem lezzetli hem de sağlıklı bir yemek, düşün yani:)
Pınarcım, teşekkürler
Banana ve sana öncelikle geçmişler olsun derim. Şu bol marullu salata balıkla hakikaten ne güzel gidiyor değilmi? Normalde o kadar fazla yeşillik tüketmeyen ben bile balık deyince salatasız düşünemiyorum.Bizde malesef bahçe yok ama bu yazki planım oğlum ile birlikte balkonumuzu çiçek bahçesine çevirmek. Hatta çiçek ekme işini oğlana yaptırıcam ve bir kaçının bakımınıda ona vericem ,sorumluluk alsın beyefendi..
Canım ikinize de geçmiş olsun... Canım bahçe sulamak, toprakla ilgilenmek, çiçek dikmek istedi valla... Bir de balık çekti, hatta şarap da çekti:-) Yarın cuma güzelinde buluşmak üzere:-)
of of of afiyet olsun, balığa kim hayır der ki zaten dimi?
çok geçmiş olsun çenebazcım hem babana hem de sana.
Böğürtlengözünannesi, sağol. Bizim normalde bahçe yok da yazlıkla idare edicez. Çiçek sorumluluğu vermek iyi fikir aslında. Hem sorumluluk alır, hem de çiçek bakımını öğrenir.
Renklercim, sağol. Bakalım bu cumanın güzellerini beğenecek misin?
Kurunanem, sağol. Hem balık hem de başkası yapınca daha da lezzetli oluyor:))
Yorum Gönder