Perşembe, Mart 01, 2007

İlkbahar Geldi

Bugün 1 Mart. Benim için yaz geldi artık. En sevdiğim 6 aya girdik. Zaten havalar bir süredir yaz gibi gidiyor. Bugün 23 Nisan , neşe doluyor insan modundayım.

Salı günü istediğim herşeyi yaptım. Okula da gittim, fönümü de çektirdim. Hatta sabahın köründe( 7 gibi) yemek bile yaptım akşam için. Toplantımız her zamanki gibi güzel geçti. Karar verdik. Havalar güzelleştiği için bundan sonraki turları dışarıda yapıcaz. Yemek+ Sinema+ çıkışta çay/kahve şeklinde.

Dün ise pazara gittim. Malum Bostanlı'nın meşhur Bospa'sı. Ama ben tekstilden çok yeşillik manyağı şeklinde alışveriş yaptım. O marullar, taze soğanlar tablo gibiydi valla. Ağzımın suları aktı. Enginar çok ucuzlamış. Tanesi 75 kuruştu. Yer elması, pıras, brokoli, bakla falan da aldım. Bugün enginar yapıcam. Eşim de, ben de bayılıyoruz. Mevsimi gelince haftada en az 1 kez yapıyorum, bazen 2 bile oluyor. Mevsim de geldiğine göre. Bu arada bugün okulda toplantı var. Ona da gidicem.

Ama önce D-Max kanalında 9.30 da başlayan "sultan makamı" dizisi var, onu seyredicem. Ben o diziyi ilk oynadığında seyretmemiştim. Şansına ilk bölümünü izledim geçenlerde. Çok beğendim. Şimdi mümkün olduğunca kaçırmamaya çalışıyorum. Hadi ben şimdi gidip kendime kahvaltı hazırlayayım ve tv karşına kurulayım.

Dip Not: (İzledikten sonra yazıyorum)Sultan Makamının senaristi Ali Ulvi Hünkar'mış. Aynı zamanda Yeditepe İstanbul, Güz Yangını(ki yarıda kesilince çok üzülmüştüm),Cesur Kuşku, Gözyaşı Çetesi dizilerinin de senaristi. Bunların hepsi beni kalbimden yakalamış dizilerdir. Özellikle Sultan Makamı ve Yeditepe İstanbul dizilerini (aslında mekan ve insan ilişkileri bakımından benziyor iki dizi) belki bana çocukluğumun komşuluk, dostluk, mahalle ilişkilerini anımsattığı, bir yerlerde hala insani duyguların var olduğunu gösterdiği için daha çok seviyorum.

10 yorum:

şugibi dedi ki...

böyle bir post yazabileceğim günler gelecek mi? nolur nolur noolurrr çabuk gelsin.

Sardunya dedi ki...

İlk ya da son, yeter ki bahar olsun diyenlerdenim...

cenebaz dedi ki...

İnşallah be Sugibicim, inşallah. Ben de gelmez o günler diyordum hatta aynı işyerinden emekli olacağıma bile inanmıyordum(çünkü hep işten çıkarılma korkusu vardı) ama geldi geçti 20 yıl + 3 yıl emeklilik

cenebaz dedi ki...

Sardunyam, ilke evet de sonbaharı sevmem. Çünkü arkası yağmurlu, kasvetli kış. Bana umutsuzluk verir hep sonbahar.

mayonez dedi ki...

ya bu enginar nasıl pişer? ben hayatımda hiç yemedimde:)) bende su gibi ye katılıyorum çok pis imrendim komşum haberin ola..31 yıl sonra enginar yapınca beni çağırma bak ne oluyoo:))

cenebaz dedi ki...

Mayonezim, biz İzmir'de yapraklarını da yediğimizden bütün iş temizlemekte. Pişmesinde birşey yok. Önce derin bir kabı suyla doldurup 1/2 limon ve bir avuç kadar unu koyuyorum. Enginarın 2-3 kat dış yapraklarını ayıklayıp 4'e bölüyorum. Bütün iş ortasındaki tüyleri bıçakla almakta. Sonra hazırladığım limonlu-unlu suya atıyorum. Hepsini temizleyince bir tencereye zeytinyağı ve enginarları koyuyorum. üzerine bol taze soğan,tuz ve bir bardak kadar su. Tepesi yumuşayınca bir demet dereotu. Bu kadar. Sen 31 sene bekleme , mevsiminde gel ben sana her zaman yaparım komşum.

PERİLİ KÖŞK dedi ki...

İnanımıyorum ya Enginarlar ne çabuk çıktı bu sene, evcinin mutfağında da enginar yemeği var.Bizim buralarda da çıksın bende enginar dolması yapacığım ,bilirmisin dolmasını çenebazcığım muhteşem oluyor..

pınar dedi ki...

enginar mı dedin. bayılırım ama burda hiç mevsimi gelmiyor maalesef:(

cenebaz dedi ki...

Periliköşküm, şimdiye kadar hiç enginar dolamsı yemedim ama eğer etli olanını kastediyorsan, zaten ona karşı önyargılıyım. Ben enginara zeytinyağini yakıştırıyorum, kıymayı değil. Ama eğer İstanbul usulü sadece kafalarına bezelye, havuç falan konularak yapılansa onu burda enginarlar kartlayınca yapıyoruz. Bir de annem benim yaptığım gibi yapıp içine pirinç de koyar. Yani bir çeşit enginarlı pilav, o da süperdir.

cenebaz dedi ki...

Pınarcım, cenebaz62@hotmail.com'a adresini yaz , bak vallaha yapıp da göndereyim sana.