Çarşamba, Nisan 30, 2008

Nişan



Bugün bizim nişan yıldönümümüz. Tam 19 yıl bitiyor,20'ye giriyoruz. Ne heyecanlı, ne güzel bir gündü. Evde aile arasında yapmıştık. Onun tarafı da bizim taraf ta pek öyle tantanayı sevmiyoruz. O gün, biz sanki o gün nişanlanmayacamışız gibi gene dışarı çıkmıştık. Bir arkadaşımızı da alıp Kordon'da bir yerlerde oturmuştuk. Ben herhalde biraz da mutluluktan 2 birayla kafayı bulmuştum. Benim de sarhoş olunca hemen uykum gelir. Yazık, beni zar zor eve bıraktı. Ben vurdum kafayı yattım. Kardeşim anlatıyor. O bana hadi kalk akşama nişanın var dedikçe ben ona bankada yaptığım işleri anlatıyormuşum;kartonları şurdan alıcan, printer'a şöyle takıcan falan diye:)) Tabi sonra bi uyandım saat 6 falan. Apar topar berbere gittim, o zamanlar saçlarım kısa olduğundan kısa sürede fön çekildi. Eve geldim, giyindim, kardeşim ısmarladığımız pastayı aldı, geldi. Saat 8 gibi geldiklerinde ben zımba gibiydim. Güzel bir kristal tabağa çikolata yaptırmışlar,içinde minicik nazar boncukları vardı, çiçek falan. Biraz hoşbeşten sonra ben kahveleri yaptım, babası beni istedi, babam klasik eh çocuklar anlaşmışlar, verdim gitti gibi bi şeyler dedi(pek hatırlayamıyorum) Yüzüklerimiz takıldı. Pastayı kestik. İkramlar yapıldı. Muhabbet falan, sonra gittiler. Bütün gece yüzüklerimize bakıp durduk, ya biz gerçekten nişanlandık mı diye? Bu inanamama durumu bi kaç hafta devam etti. Bi de yüzükleri alışımız var. Eşim, klasik yukarıdaki resimdeki gibi yuvarlak alyans istemişti. Bense o dönem pek moda olan kare tipi bir model. Kuyumcunun kapısında hangisi diye konuşuyoruz, bir türlü anlaşamadık. Eşim yazı tura atalım mı, kazananın istediği yüzüğü alırız dedi. Ben de "tamam, şansıma güveniyorum, sen baştan kaybettin, yazı olsun benimki" dedim ve ben kazandım:)) Benim istediğim yüzükleri aldık. Gerçi artık şişmanlıktan o yüzükler takılamıyor, daha doğrusu ikimiz de yüzük takmıyoruz. Ben de yüzüğün bağlayıcılığına inanmıyorum. Yeter ki gönüller bağlı olsun.

Daha dün gibi geliyor bu dediklerim ama baksanıza 20 yıl olmuş. İnşallah daha nice 20 yıllar görürüz.

8 yorum:

Unknown dedi ki...

Nasıl imrendim sana nişan günü yatıp uyumuşsunya biralı da olsa bende öyle yapsaymışım keşke kalpten gidecektim çünkü ah ah salak kafam:)

cenebaz dedi ki...

Elçincim, o uyumaktan ziyade sızmaktı, istem dışı oldu biraz:))

böğürtlengözün annesi dedi ki...

Aynı güzel ağız tadıyla geçireceğiniz nice yıllar dilerim bende. Bizde yüzük takmayanlardanız, eşim zaten hiç takmıyor, bende 2 alyans kaybedince bir türlü 3. yü alıp takamadım parmağıma :)
Bizim nişan günümüzde tam tersi tantanalı olmuştu, şimdi hatırlıyormusun desen yok valla hatırlamıyorum, en iyisini sen yapmışsın :)

cenebaz dedi ki...

Böğürtlengözün annesi, iyi dileklerin için sağol.

pınar dedi ki...

tam da yarama bastın çenebaz ya:( 30 nisan bizim de tanışma yıldönümümüz ve unuttu:(

neyse, nişan yıldönümünüz kutlu olsun:))

cenebaz dedi ki...

Pınarcım, üzüldüm Bilal'in yıldönümünüzü unutmasına ama takma kafana ya. Erkekler genellikle öyle oluyor. Bak benimki ayın başından beri 30 Nisan nişan yıldönümümüz dedi durdu ama dün akşam gelirken bi ot(!) bile almamış. Gerçi siz daha çok gençsiniz, yenisiniz, ayıp etmiş. Boşver, beklentilerini minimumda tutarsan üzülmezsin de.

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Nice 20, 40, 60... senelere inşallah. Ne güzel heyecanlardı onlar yahu.:)

cenebaz dedi ki...

Fikrişim, çok sağol