Cuma, Nisan 11, 2008

G.rease



Bu hafta, hem başrol oyuncuları hem de konusu güzel bir film afişini koydum. Bu filmin yapıldığı yıl, ben İstanbul'da filolojide öğrenciyim. Ama o zamanlar şimdiki gibi filmler A.B.D. ve diğer ülkelerle aynı anda vizyona girmiyor. En az 1-2 yıl gecikme ile Türkiye'ye geliyor. Ben her gün Kadıköy'den Karaköy'e vapurla geçiyorum. Kadıköy iskelede bir video ve renkli tv var. O zamanlar Türkiye'de daha renkli tv yok, video hiç yok. O videoda vapur beklerken insanların canı sıkılmasın diye çeşitli klipler, Benny Hill Show'dan parçalar falan gösteriliyor. Tabi bu arada verilen kliplerden biri de Grease filmden aynı adlı şarkının klibi.Ben tabi hangi kaset ezberlemişim. Tam geliyorum iskeleye, bir bakıyorum o kaset, ben artık 1 vapur, 2 vapur derken bu klip başlayana kadar iskelede oturuyorum ve bekliyorum. Klip oynuyor, ben yüzümde salak bir gülümseme gelen vapura atlıyorum. Yani az vapur ve ders kaçırtmadı bana bu klip.Filmini görmek ise 1 yıl sonra kısmet olmuştu. Onun hikayesi ise şöyle; ertesi yıl ben tekrar sınavlara girip İzmir'e döndüm üniversite için. O yıl film İzmir'e de geldi. Biz kalabalık bir grup Çınar sinemasına gitmiştik bu filmi izlemeye. Sinema tıklım tıklım dolu, biletler 1 gün önceden alınıyor, yer yok. Hey gidi günler hey. Gözünü sevdiğiminin teknolocisi. Ne iyi oldu da bize karın ağrısı çektirmiyor artık. İstediğin filmi indir, istediğin klibi izle. Zaten tüm filmler dünya ile eş zamanlı gösterime giriyor. Yaşasın teknoloci:)))

Bu hafta yapmak istediklerimle ilgili bazı değişiklikler oldu. Çarşamba sabah kuzen geldi, kahvaltı sırasında bir arkadaşım aradı. Geçenlerde bizi evine davet eden bir arkadaşımıza perşembe gidelim mi diye sordu. Tamam dedim. Bizi çağıran arkadaşı arayıp bana sonucu bildirecekti. Şimdi azıcık dedikodu. Bu bizi çağıracak arkadaşımız bizim tüm toplantılarımıza katılır, her yere gelir ama hiç kimseyi evine çağırmaz. Neredeyse 5 yıldır biz ona gideceğiz. Üstelik de hep bize "gelmiyorsunuz" diye sitem eder. Sen çağırdın da biz gelmedik mi demek lazım ama olmuyor. Ben hep baktığın yüze tükürme, tükürdüğün yüze bakma lafına inanırım. Bir kere kırılırsam, bir daha ben asla görüşmem. o yüzden de hep idare ederim insanları, onlar bana laf söyleseler bile. Neyse, sonuçta gene bizi kabul etmedi. Ivır zıvır bahaneler ileri sürmüş. Eh, bizden günah gitti. Biz gelelim dedik, o kabul etmedi. Top artık onda. Ne zaman müsait olursa o çağırsın, biz de uygun olursak(!) gideriz. Hiç içimden gelmiyor ya, neyse...

Çarşamba günü kahvaltıdan sonra pazara gittim. Enginar, iç bakla falan aldım. Dün de onları pişirdim. Öğleden sonra da anneme gittim. Bugün halama gideceğim. Yarın ise program dolu:) Sabahtan malum bir arkadaşta kahvaltıdayım, öğlen ise kayınvalidedeyiz. Yani saat 3 gibi. Yeğeni geldi diye yemek yapmak istedi(biliyorsunuz aslında cumartesi ben çağıracaktım ama o arzu edince ben de ses etmedim) Fakat buradaki kuzenlerin çocuklar(yani gençler) cumartesi akşamı dışarı çıkmak istediklerinden, herkes de birbirini görsün diye yemeği erken saate aldık. Böylece cumartesi akşamı herkes serbest olacak. Bu durumda ben de pazartesi akşamı çağırdım herkesi. Ama işin kolayına kaçıyorum, gerçi kuzen de öyle istedi, pide yaptırıcam. Yanına bol salata, turşu, otlar. Yani pek fazla yorulmamış olucam.

Gene hafta sonu geldi. Herkese iyi tatiller.....

13 yorum:

Unknown dedi ki...

Demek bu tiplerden heryerde var bizde de var anacığım bir tane gelip gelip çağırmayandan,kabul etmeyenden ne yaparsın işte onuda öyle kabullendik artık...

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

lafın iyisi insana şaka yollu söylenirmiş sevgili çenebaz.. çağırdın da gelmedik mi deyiver gülümseyerek.. bazılarının insanı aptal yerine koymaları ağırına gidiyor.. sevgiyle..

böğürtlengözün annesi dedi ki...

Arkadaşında alemmiş yahu, var ama öyle tiplerden heryerde, hele benim bir tanıdığım birde çalışmayı bahane ederek tam çay saatinde giderdi, karnını doyurur gelirdi :) (Benim eski patronun eşi :) Bide geri gelince, ayy hiç sarmıyor beni böyle günler derdi :)

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Ben afişe bayıldım. Çoook uzun yıllar oldu değil mi? Halbuki daha dün gibi bu filmi seyredip, özenip danslar edişimiz. Heyt gidi.:)

Üff.. enginar şöyle zeytinyağlı misss gibi. Dur dur benim en kısa vakitte emekli olup taşınmam lazım senin oralara.:)

uykucu dedi ki...

ben bu filme bayılırımm .hatta üniversitede bir grubumuz vardı o dönem şarkılarını söyleyip dans ederdik:)o insanlar heryerde mevcut..uzak durmak lazım..

denizanasi dedi ki...

okudukca bile yoruluyorum :)) bol eğlenceler:)))

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
cenebaz dedi ki...

Elçincim, biz de öyle yaptık, olduğu gibi kabul ediyoruz artık...

cenebaz dedi ki...

Yalnızlar kraliçem, haklısın, evine gittiğimde aynen dediğin gibi yapıcam:)

cenebaz dedi ki...

Böğürtlengözün annesi, seninki de iyiymiş, öğle yemeğini bedavaya getiriyormuş, ha ha ha :))

cenebaz dedi ki...

Fikrişim, ah gerçekten yaşlanmışım, afişi görünce anladım. Neyse, o tarafları kurcalamayalım:)
Emekli olmak şart değil, izin al gel:))

cenebaz dedi ki...

Figencim, ben de tüm şarkıların sözlerini o zamanın kıt kaynakları ile arayıp bulup, ezberlemiştim. Gençlik işte, sanki boyum bi karış uzadı:))

cenebaz dedi ki...

Denizanası, sağol canım:))