Yıllardır kaçtığım dişçi koltuğuna oturdum. Bizde ailece bir dişçi fobisi var, baba tarafımda. Hepimiz çok mecbur kalmadıkça gitmeyiz. Ben en son 15 yaşımda gitmiştim. Bir türlü çıkamayan azılarım için. Daha sonra hamilelik sırasında kontrol ettirmiştim. Bir problem yoktu. Zaten dün dişçi de onu dedi. Demek düzenli fırçalamış ve dişlerinize iyi bakmışsınız ki bugüne dek problem yaşamamış ve bize gelmek zorunda kalmamışsınız. Böylece 33 sene sonra bir kez daha o koltuğa oturdum, hem de ne oturma. Aynı gün 3 dolgu birden yaptırdım. Çarşamba günü de son dolgum ve diş taşı temizliğim var. Gerçi çekilmesi gereken bir 20'lik dişim ve yine doldurulması gereken diğer 20'lik var ama bana bu kadar heyecan yeter, onları yılbaşı sonrasına bırakıyorum. Bu arada dişçi arkadaşlar, ne olur gücenmesinler dişçi diyorum diye. Tamam, biliyorum diş hekimisiniz ama dişçi lafı daha kolay ve pratik, üstelik yılların alışkanlığı. Yoksa sizi küçümsediğimden falan değil. Aman, yanlış anlaşılma olmasın.
Dün ev kredimizin son taksidini ödedik. Fek yazımızı talep ettik. Yazı gelince tapudan ipoteği de kaldırıcaz, yani artık evimiz bizim. Ben yıllardır söylerim; borç yiğidin kamçısıdır. Nasılsa bir şekilde ödeniyor. Sözüm özellikle gençlere. Çalışıyorsanız, mutlaka ya ev (ki ilk tercihimdir) ya da araba kredisine girin, mal sahibi olun. Borç olunca önce onu ödeyip, kalanla idare etmeyi öğreniyorsun. Öbür türlü elindekini avucundakini (büyük olasılıkla) çula çaputa yatırıyorsun. Onun da ertesi sezon modası geçiyor, sil baştan gardrop düzüyorsun. Gençken ve çalışırken para kolay kazanılıyor ve kolay harcanıyor. Yaş ilerledikçe insana para daha çok lazım oluyor. Neyse bu da bugünkü nasihat saatiydi, mesaj verildi, gelelim diğer konulara
Bugün temizlik yok, perşembe günü olacak. Bugünse bir arkadaşım öğle yemeğine geliyor. Akşam üzeri ise bana yakın bir hastanede şu an dizlerinden ameliyat olan başka bir arkadaşımın annesini ziyarete gideceğim. Allah şifa versin. Yarın diş dolgusu ve dünkü dişçi işinden dolayı ertelenen annemleri ziyaret var. Perşembe temizlik ve belki halama ziyaret, cuma ise bir başka arkadaşımla Pasaport tarafında buluşma.
Bu arada havalar soğumaya başladı İzmir'de. Özellikle rüzgar sert esiyor ve üşütüyor. Eh, Aralık'ın 7'si olmuş biz hala kış görmemişi. Bu havalar normal yani.
Herkese sağlıklı günler.
Not: Foto, get.ty ima. ges'dan.
20 yorum:
Geçmiş olsun diş işleri zordur iyi bilirim.Kalanı için de kolay gelsin.Ben de yarın uğrayacağım Belgin'e.Sevgiler.
Petekçim, sağol. Aslında gözümde büyüttüğüm kadar da zor değilmiş:)
aslında düzenli gitmeye başlayınca alışıyorsun dişciye tabi birde eli hafif iyi bir dişci bulabilirsen.kolay gelsin:))
Ohh nihayet Çenebazım..Geçmişler olsun. Çoğu gitmiş azı kalmış, milli olmuşsun artık:))Belgin'e ben de yarın uğrayacağım. Sevgiler..
bana diş dişçi demeyiiinnn.....!!
Figencim, allahtan dişçimin eli çok hafif. Gerçekten ne acı, ne sızı vardı, üstelik sürekli moral verdi bana. Çoook memnun kaldım.
Serapçım, sağol. Ben dişçi çıkışı (hastaneye çok yakın) bugün de uğrayacağım Belgin'e. Belki seninle ya da Petek'le karşılaşırız orada.
Elçinim, sen de benim gibi gitmeye zor ikna olanlardan mısın? Ama valla zor değilmiş, bak yaşamında 33 yıl sonra ilk kez giden biri olarak söylüyorum. Güven bana.
Diş işi ben de kabus... dişcim böyle yapma benide korkutuyorsun dedi, artık anlayın siz yaptıklarımı...
Lalecim, bu gerçekten fobi ve haklısın. İnsan elinde olmadan tepkiler veriyor. Ama yine de gidebiliyorsun demek ki. Allahtan dişçilerimiz nazımızı çekiyorlar da dişsiz dişsiz dolaşmıyoruz:))
off off dis konulari cok zor. ama bugune dek gitmek zorunda kalmadigin icin cok sanslisin cenebaz hanimcigim, kolay gelsin; saglikli guluslere :)))
***
karina fotolarina bayildim, yillar once oradaki rum evlerinin fotosunu cekip turizm bakanligi foto yarismasinda aydin il birincisi olmustum, orta ucteydim sanirim. anilarim canlandi tesekkur ederim!
(haa bir de bilgisayarima yukledim, habar vereyim dedim ;)
Sümüklüböceğim, maalesef geç olduğundan Rum köyüne gidemedik ama kuzen daha önce gitmiş, onun fotolarından gördük, gerçekten muhteşem bir yer. Ne güzel sana da güzel bir birincilik kazandırmış:)
Hayatımın bir dönemi dişçilerle geçti ama sayelerinde güzel gözüken dişlerim var :) Yine de bende de bakım zamanı geldi,yana yakına gideceğim başka çarem yok. :)
Asortiğim, değer ama di mi? Hem güzellik hem de sağlık için.
Çok geçmiş olsun dişçilerle aram çok iyidir ilk dişçiye gittiğimde dişçiye yanlışlıkla tokat attım aynı hızla yıldızları saydıracak kadar bir tokat yedim ondan sonrada dişçiden hiççç korkmadım çarklarımı bile iğnesiz yaptırırım..ama tek korkum damardan kan aldırmak zaten doktor fobim var ne zaman bir hastaneye gitsem kesin bir çatışmam oluyor doktorlarla işin garibide sevdiğim samimi arkladaşlarımın hepsi doktor..sevgilerimle..
Bilgecim, işin garibi, kan vermek, iğne olmak gibi şeylerle ilgili hiç bir korkum yok. Daha ilkokuldayken bile sınıfta ilk ben gider aşı olurdum. Ama diş işi ayrı(ydı). Aslında gözümde büyütmüşüm onu anladım. Artık dişlerim korksun benden:))
Hımmm.. bunca diş yazısının ardından, ben dişçiyim demek bayağı bir hoş olacak :)))
Sevgili çenebaz, diş hekimi denmesi konusundaki inceliğine de teşekkürler.. Eskiden takılırdım dişçi denmesine ama artık hiç takılmıyorum.. :) Gerçekten de söylemesi çok daha kolay..
Dendiği gibi "çoğu gitmiş AZI kalmış" :)) kolay gelsin, geçmiş olsun..
Önümüzdeki ay bir başka blogta dişçi korkusuyla ilgili yazdığım bir yazı yayınlanacak, gerçi çocuklara yönelik ama unutmazsam haber veririm..
Şahsi bir özdeyişle, bana ayrılan süreyi doldurayım: korkunun çürüğe faydası yok :ppp
Müge, eyvah,eyvah senin bloğu ziyaret ederken daha dikkatli olmalıyım bundan sonra:))Ben artık o korkan gruptan çıktım ama, kim korkar hain azılardan:))
4 gün önce bende oturdum o dişçi koltuğuna ama sağolsun doktorumun eli o kadar hafifti ki anlamadım bile dişi nasıl çekti nasıl iğne yaptı.
Size de geçmiş olsun :)
RRH, sağol. Bendeki bilmeden korkuydu. Oturdum o koltuğa, korkulacak bir şey olmadığını gördüm. Daha da korkmam artık:))Size de geçmiş olsun.
Yorum Gönder