Çarşamba, Nisan 21, 2010

Foto


Cumartesiden başlayayım anlatmaya. Sabah kalktım, önce banyo, ardından hızlı bir kahvaltı ve kuaför. Daha sonra arkadaş toplantısına gittim. Uzun süredir görmediğim bazı arkadaşlarımı gördüm, güzel bir gün geçirdik. Oradan döndüm, bu kez akşam oturmasına geçtik. O arkadaşları da uzun süredir görmemiştik. Kahkaha dolu bir akşamdı. Ayrıca arkadaşım( ellerine sağlık) çok da güzel şeyler yapmıştı.

Pazar günü ise beklenen gündü. Kahvaltıdan sonra eşimle birlikte hemen fırladık. Hava nasıl sıcak anlatamam, doğru kitap fuarına. Yukarıdaki resmi, Oya Baydar'a evden götürdüğüm kitaplarımı imzalatırken eşim çekmiş. Ondan böyle bir şey istememiştim, haberim olmadan çekmiş. Sonradan evde gösterdi, çoookk sevindim. Fotoğrafta yandan çarklı görünen gıdılı şahıs benim.(Şöyle akşam yatıp, sabah kalksam, bi baksam eski kilomdayım, yok mu bööle bi hap, ot filan ya) Ayla Kutlu'ya "Bir Göçmen Kuştu O", İnci Aral'a "Sadakat" ve Altan Öymen'e "Öfkeli Yıllar" kitaplarını imzalattım. Kitapları o gün fuarda satın aldım. Oğluma da "Uykusuz" ciltlerinden aldık. Aslında daha bir çok kitapta aklım kaldı ama önce bunları bir bitireyim bakalım diye düşündüm. Diğer yazarlara ise zamanım yetmedi, bazılarının saatleri çakışıyordu. Aldığım ilk 2 kitabı anneme verdim, bense Öfkeli Yıllar'ı okumaya başladım. 600 sayfa, biraz zaman alacak gibi.

Pazartesi günü anneme gittim. Artık düzelmiş, o nedenle k.validem de geldi benimle. Onlara tavada börek pişirdim, hep birlikte çay keyfi yaptık. Salı günü malum bizde temizlik günü. Öğleden sonra da blog açmak isteyen bir arkadaşa gittim, yardımcı olmak için. Ama pek sınırlı oldu yardımım. Onun isteği daha geniş kapsamlı bir blog. Ama vesile oldu, uzun süredir görüşmemiştik, bahaneyle görmüş oldum onu da.

Bugün de Ç.eşme'ye yazlığa gittik. K.valide, annem, babam da bizle geldiler. Yaz geldi derken dün gece şakır şakır yağmur yağdı, bu sabahta çok serindi. Ama hiç bir şey bizi durduramadı:) Önce kale altında dönerlerimizi yedik( pek meşhurdur T.okmak H.asan), sonra belediyede ev vergimizi yatırdık, bankaya gidip site aidatını ödedik, oradan da eve geçtik. Evde akan, kokan bir yer yok ama tabi içerisi rezil gibi. Temizlik için sitenin bahçıvanına anahtar bıraktık, eşi yapacak. Cumartesi ya da pazar günü de gidip anahtarı alacağız. Bu yıl sezonu erken açacak gibiyiz. Ben genelde ilk temizliği Haziran'da yaptırırdım. Bu yıl eşim emekli de olduğundan erkenden gitmek istiyor, en azından hafta sonlarında. Gerçi daha sitede kimseler yok ama Mayıs başı gelecek emekliler varmış. Biz oğlumun okulu bitmeden hafta içi gidemesekte , programı uygun olduğundan cuma öğleden sonra gidip pazartesi öğlen dönebiliriz, bakalım o gün ola hayrola.

Yarın bir arkadaşımı çağırdım ama gelmesi kesin değil. Gelirse iyi olur, hasret gideririz. O hala çalıştığından, hafta sonları da ev işi, çoluk çocuk derken görüşmelerimiz çok aralıklı oluyor.

Cuma ise hem bayram hem de yine F.oça yolları görünüyor bize. K.validem de temizlik için birilerini ayarlayacak, önümüzdeki hafta da (eğer havalar çok soğuk olmazsa) uzun süre kalmalı gitme ihtimali var. Bahçedeki erikler geçen hafta çok küçüktü, umarım bu sefer yenecek hale gelmişlerdir. Bakıp bakıp yiyememek çok kötü:))

Şimdiden herkesin, özellikle de tüm blog çocuklarının 23 Nisan'ı kutlu olsun. Bize bu güzel bayramı, bu güzel vatanı bırakanların ruhu şad olsun.

Hiç yorum yok: