Pazar, Şubat 20, 2011

İzmir Kızımız





Epeydir ihmal ettim yine burayı. Koşuşturmacadan zaman bulamadım. Geçen hafta üst üste bir kaç gün dışarı çıkınca bugün hava güzel olmasına rağmen tembellik ettim, bütün gün evde yayıldım. Gerçi evin içinde iş bitmiyor, pek oturduğum söylenemez ya. Kahvaltı sonrası uzun bir gazete mütalaası, ardından tavuğu yanında iri iri kesilmiş patates ve havuçlarla haşlamaya koydum, pirinci ıslattım. Nevresimleri değiştirdim. Uzun zamandır yapmak isteyip te daha önceki başarısız denemeler nedeniyle korktuğum mercimek köftesini yapmaya karar verdim. Ne kayınvalidemin yılların denenmiş tarifi ne malum yemek sitesinden aldığım tarif. Hiç biri güzel olmuyordu. Geçen gün Yemek Aşkında gördüğüm tarifi bire bir uyguladım, sonuç mükemmel. Oğlum acı yemediğinden tarifte de kırmızı biber olmadığından köfteleri pek beğendi. Ben, kendim için yanına kırmızı biber koydum, banarak yedim.. Bir de gördüğüm en kolay mozaik pasta tarifi vardı. Çayın yanına yalnız tuzlu olmaz bi de tatlı lazım diyerek onu da yaptım. Bu tarifi de hem kolaylığı hem güzelliğinden dolayı öneririm. Akşama tavuğun yanına da pilav yaparım. Sonra da Behzat amirim var. Sanırım bugün gene özeti uzun tutarlar, çünkü Fener-Beşiktaş maçı var. Maç 20.45'de biteceğine göre diziyi de geç başlatırlar. Ardından (artık hangi dakikasında yakalarsam) Bitmeyen Şarkı'ya bakarım biraz. Tam Türk filmi tadında, seviyorum o diziyi de. Hem bir kaç hafta izlemesem bile pek ilerlememiş oluyor, yakalıyorum gene bir noktasından:))

Pazartesi anne ziyareti, salı günü temizlik var ama annemin de doktor randevusu var. Ben annemle doktora giderim, perşembe günü de emekli bankacılar toplantımız var. Bu sefer ara epey açıldı. Sömestr tatili, burada olmayan arkadaşlar falan derken 1 ayı geçti buluşmayalı. Telefonlaşsak ta yüzyüze görüşmek başka oluyor. Özledim hepsini.Perşembeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Resimlerdeki kızımız çok tatlı, değil mi? Sömestrede biz ayın 4'ünde gitmiştik Doğal Yaşam Parkına ve filleri görememiştik, içeri kapatmışlardı. Yeğenim üzülmüştü filleri göremediğine.Meğer kızımızın doğumu yaklaşmış o yüzdenmiş. Ertesi gün doğdu çünkü. O da benim gibi kova burcu:)) Diğer resimlerine şuradan ulaşabilirsiniz.

Herkese iyi haftalar...

16 yorum:

LEZZETLİ SOMUNLAR dedi ki...

Ah Çenebazım, ben bu fil yavrusunu, benim iki katım ağırlığında olmasına rağmen:))) kucağıma oturtup da sevmek istiyorum. Çok şiddetli, önüne geçilemez bi istek bu, napıcam bilmiyorum:)) Herhalde bütün Türk blogger'lar arasında kendisine en yakın oturan benim belki de ama kalablık korkusundan gidip de yakinen göremedim kendisini..Ama bi lokmada yemelik tam. Allah uzun ömürlü etsin inşallah..

pie kurabiye dedi ki...

Gerçekten çok tatlı bu yavru ama çok yaklaşmak istemem doğrusu:)
Ben de özledim valla.Şu öksürükten kurtulursam perşembeye kadar inşallh görüşürüz canım...

Unknown dedi ki...

yavru fil süper şekermiş tüm yavrular öyle değil mi?:)))))

cenebaz dedi ki...

Serapçım, evet ya, aranız 10 dakika bile değil. Ama sürekli dışarı bırakmıyorlarmış ufaklığı. Belirli gün ve saatlerde ziyaretçilerin görmesi çıkarıyorlarmış dışarı.Yani öğrenmeden boşu boşuna gitme.

ganfi dedi ki...

bende y.ö. den duyup oy vermiştim izmir adına:)
bizimde filimiz öleli kaç yıl oluyor hala yenisi gelmedi bizim belediye hiçç çalışmıyor oysa neler neler yapılabilir afferin izmire...

cenebaz dedi ki...

Petekçim, tabii ki onu uzaktan sevmek aşkların en güzeli:)) İnşallah düzelirsin o zamana kadar, görüşelim ya. Kendini kampa çek, pastil, şurup, bal, karabiber, ıhlamur derken perşembeye kadar geçir şu öksürüğü.

cenebaz dedi ki...

Elçincim, haklısın, herşeyin miniği güzel, hele de evlat olursa:))

cenebaz dedi ki...

Figen, sen de uyumamışsın, ayaktasın ha:)) Bizim belediye üstelik Ankara'dan yardım ve ödenek alamadığı hale bu kadar şey yapıyor, bi de yardım alsa neler yapacak kimbilir.

böğürtlengözün annesi dedi ki...

İzmir çok şeker gerçekten , tıpkı adını aldığı şehir gibi. Geçen yaz geldim İzmir e ve Kordon da turlamaya, kıyıda oturup denizi izlemeye doyamadım.
Mercimek köftesinide hiç denemedim ama ablam yapıyor güzel oluyor, iyi aklıma getirdin,insan şaşırıyor bazen değişik ne yapsam diye, bende deneyeyim bu hafta bakalım :)

cenebaz dedi ki...

Böğürtlengözün annesi, bebek filimiz gerçekten de çok şeker. Bu tarifteki mercimek köftesi çok kolaydı. Üstelik bazı mercimek köftesi tariflerinde bulgur miktarı mercimekten fazla, yani bulgur köftesi onlar. Bugün anneme de götürdüm, geçer not aldım yani, öneririm.

OYA dedi ki...

ne kadar güzel bir yavrudur bu.ismi de çok güzel.

cenebaz dedi ki...

Oya, hoşgeldin:)) Evet ya, kendi de güzel, ismi de. Şirine bu, şirine...

age35 dedi ki...

SELAM YENIDEN =)

cenebaz dedi ki...

Age 35-40'ım, hoşgeldin:)) Döndüğüne çooook sevindim.Yazılarını merakla bekliyorum.

laleninbahcesi dedi ki...

İzmir hayvanat bahçesine düşmüştü yolumuz bir kez, aslanların yemek saatiymiş, arka tarafa geçip gösterdiler...ödüm kopmuştu... İzmir kızımızı kutlarız... Güle güle büyütsün...

cenebaz dedi ki...

Lalecim,inşallah o da annesi-babası gibi kocaman bir fil olur, bizler de görürürüz:)