Pazartesi, Eylül 28, 2009

250. Yazı

Ben bile şaşırdım 250 rakamını görünce. Olmuş mu o kadar ya? diye hem şaşırdım hem de keyiflendim. 18 Kasım'da da 4 yılını dolduracak bloğum. Vay be:))




Hafta sonu yukarıda berrak denizini gördüğünüz Çeşme'deydik. Artık yazlığı kapatmak lazımdı. Ama uzun süredir hastalık olayları, oğluşun üni.kayıtları derken fırsat bulup yazlığa gidememiştik. Hafta sonu kuzenler hep birlikte gidelim dediler. Sen evi kapat, sonra gelir bizde kalırsınız, pazar günü de hep birlikte döneriz dediler. Cumartesi sabah 11 gibi evden çıktık. Önce onları evlerine bıraktık. Oradan biz 3 kişilik çekirdek aile kendi evimize geçtik. Yazlıklar sonbaharda çok mahzun oluyorlar. Sitede kimsecikler yoktu. Bir bahçıvanımız ve diğer yardımcı aile ve bir iki kişi daha. Ama çevremizdeki evler sımsıkı kapalıydı. Herkes çekmiş, gitmiş. Ben 3 posta çamaşır yıkadım, bulaşık makinesi çalıştı, buzdolabı boşaltıldı, temizlendi. Eve gelecekler toparlandı, tüm dolap kapıları, çekmeceler aralık bırakıldı ve evimizi kilitleyip doğruca kuzenlere gittik. Saat 7 gibiydi. Bir başka arkadaşlar daha geldiler akşam yemeğine. Hep birlikte yedik, içtik, sohbet ettik. Erkekler F.enerin maçını seyretti, 1 gibi de yattık. Ertesi sabah kahvaltı faslından sonra akşam bizde yemekteki arkadaşlara kahveye gidildi. Orada ağaçlardan meyve topladık. Sonra tekrar eve geliş, bir şeyler yemek ve İzmir'e eve dönüş. Güzel bir hafta sonuydu. Denize giremedik çünkü çok rüzgar vardı. Belki deniz sıcaktır ama çıkınca rüzgardan dolayı çok üşüyor insan.

Bunlar da kuzenin evinden detaylar. (Asortik , itiraf ediyorum, senden özendim böyle bol resimli, bahçe detaylı yazılara)



Bu begonvil, yanındaki muz ağacı ile kardeş kardeş yaşıyor.



Bu da kuzenin kiremit üzerine yaptığı yağlı boya resim. Evin dış duvarlarını süslüyor. Bir kardeşi daha vara ama ben bunu daha çok beğeniyorum.




Bu ördekler de bahçenin ayrı bir köşesini süslüyorlar.




Bahçedeki çiçekler çok ve çeşitli.




Bu da İzmir-P.asaport. Benim dünyada en çok sevdiğim yer. Üni.den başlayark iş hayatı derken , tam 24 yıl bu vapurla(tabi zaman içinde çok çeşitlilik gösterdi bu vapurlar) bu iskeleye geldim. Aradaki 3 yıllık G.üzelyalı maceram hariç. En son yine buradan emekli oldum. Kendimi en rahat, en huzurlu, en mutlu hissettiğim yer. Madem 250. yazı, bunu yazmadan edemedim. Ben galiba şanslı bir insanım. Sevdiğim işi, sevdiğim bir yerde, sevdiğim insanlarla yaptım. O yüzden okul ve iş yıllarımı mutlulukla hatırlıyorum. Umarım herkes benim kadar şanslı olur.

Not:Resimleri ben cep tel. ile çektim.

11 yorum:

Banu dedi ki...

Nice 250 yazılara... Ayrıca oğlun hazırlığı atladığı için de gözünüz aydın, umarım mutlulukla anımsayacağı bir öğrencilik hayatı olur. Biz de sizin gibi son deniz turumuzu yaptık haftasonu, kimse yoktu ama çok keyifliydi.

Asortik Krep dedi ki...

Öncelikle tebrikler, daha da uzun zamanlara inşallah :)
Hani bana özendiğini yazmışsın ya,inan bu beni şereflendirir, güzellikleri paylaşmak için birbirimizin iznine hiç gerek yok arkadaşım :))
Sana özeniyorum, okula çocuğu yerleştirdin gelecek yaz yazlığın keyfini sen çıkaracaksın gibime geliyor.Eğer bir gün İzmir'e gelirsem arayacağım.. Şimdi gülme ama ilk gitmek istediğim yer bizim Kapalıçarşı-Eminönü gibi olan bir semtiniz ismi aklıma gelmedi..Yani çiçek satılan, alışveriş yapılan,ya da bit pazarı düzenleniyormuş İzmir' de 2 aydır ona gitmek istiyorum :)) Burdakiler yetmedi.. Sevgiler.

cenebaz dedi ki...

Banucum, sağol. İnşallah Ateş çok daha iyilerini, çok daha başarılı bir şekilde okur. Daha iyileri sizlerin olsun.
Sizin oralarda daha denize girilir gibi geliyor ama tabi okulların açılması gibi bir faktörde var. İnşallah seneye yaza:)

cenebaz dedi ki...

Asortikçim, teşekkürler. Her zaman yorum bırakamasam da yazılarını zevkle okuyor, resimlerine imrenerek bakıyorum. Biliyorum, bu yıl hem Çağıl hem de sizler için biraz zorlu geçecek ama sonunda inşallah gülen siz olacaksınız. Çağıl'a başarılar, çok daha iyileri olsun inşallah. Kısmetse öbür yaza da sen rahat edeceksin.
İzmir'deki şu yer Kemeraltı mı, Hisarönü mü? İzmir'e gelirsen mutlaka görmek, görüşmek isterim.
Sevgiler...

Unknown dedi ki...

farkında olmadığımız şanslarımız var değilmi...ama sen farkındasın bende....bu da bir şans..

cenebaz dedi ki...

Elçincim, haklısın. Şansın olması önemli değil, o şansa sahip olduğunu farkedebilmek önemli. Yaşasın, biz o farkedebilenlerdeniz:))

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Zeynep M. TÖRE dedi ki...

merhaba sevgili cenebaz,
nasilsin, bende cok severim pasaportu. Universite yillarimda basladim, Karsiyaka'dan vapurla gelir kahvede 2 boyoz bir yumurta yer cayimida icip okula giderdim.
O zamanlar dekanlik binasiydi bizim okulumuz.
Okul cikisi Omeragada kahve, sahlep keyfi, ardindan hoop sinema:))
Gerci calisiyordum ben is yerimde Kordon ishanindaydi okulun hemen karsisindaydi.
Beni 29 sene oncesine goturdun.
Sevgilerimle, kendine iyi bak.
Zeynep M. Tore

Unknown dedi ki...

Hayatım,kayınpederin anlamlı bir günde-öğretmenler gününde-vefat etti,tarihini unutmak mümkün olmayacak.Nur içinde yatsın,başınız sağolsun tekrar.Allah O'ndan aldığı ömrü eşine ve oğluna bağışlasın inşallah.SERAP

cenebaz dedi ki...

Zeynepçim, şimdi gördüm , geç bir cevap oldu, kusura bakma. Hep aynı yerlerde dolaşmışız.Ben hep dekanlık binasında okudum. Ben 3 ve 4'ü okurken okul yavaş yavaş Buca'ya taşınmaya başlamıştı.Ama hiç Buca'da okumadım, o yolda hiç çekilmez ya.Ömerağa'nın salebi dünyaca meşhur, içmeden olmaz, di mi?

cenebaz dedi ki...

Serapçım, şimdi gördüm yorumunu, dostlar sağolsun.