Cuma, Mart 06, 2009

Kitaplar




Dün bir arkadaş toplantımız vardı. Sabahtan da banka işleri vardı, üstelik Konak tarafında. Sabah 9'da çıktım evden. Önce Konak'taki bankadaki işler halledildi, oradan Karşıyaka'ya gelip oradaki bankadaki işimi bitirdim. Hızla eve gelip banyo, oradan (allahtan evimin neredeyse altındaki) berbere gidip fön çektirme ve arkadaşla buluşup Hatay'a gezmeye gitme. Güzel bir gün oldu. Muhabbet o kadar tatlıydı ki saat 6'ya geliyordu" aaa, çok geç olmuş" dediğimizde.Eve gidince oğluma bir gün önceden verdiğimiz söz gündeme geldi. Bu ay sonunda doğum günü var. Bu kutlu doğum ayında:)) çeşitli hediyeler alıyoruz. K.i.pa'da indirim varmış,harici hard disc istiyordu,1 TB'lik. Ben eve girdim, üzerimi değiştirdim, bu kez de K.i.pa'ya gitmek için dışarı çıktık. Alışverişimiz bitince "hadi İ.nk.il.ap kitapevine de girelim"dedik(m)Sonra da yukarıdaki 3 kitabı aldım. 2'si M.ario L.evi'nin , diğeri de V.edat T.ürk.ali'nin yeni romanı. Ben genellikle üst-baş, ayakkabı , çanta alışverişlerimi yazmam buraya, çünkü benim için bunlar zorunlu alışverişlerdir, zevk almam. Alışveriş edeceğim dükkanlar bellidir(marka meselesi değil, büyük beden meselesi).İlk , en fazla 2. girdiğim dükkandan alırım alacaklarımı ve bu yarım saatten fazla sürmez. Acaip canım sıkılır(benim kadınlık damarlarımdan biri kopuk herhalde) . Ama kitapçılarda zamanın nasıl geçtiğini anlamam. Dün hele bu kitapları alınca var ya nasıl mutlu oldum anlatamam. Hani ev, araba alırsın da çok mutlu olursun, öylesine. Ben burada aman ne de kültürlüyüm, acaip entel, dantelim demek için yazmıyorum bunları.Bunlar benim içten duygularım ve sanırım kitabı hem okumayı hem de sahip olmayı sevenler duygularımı anlamışlardır. Bitirince kitaplarla ilgili düşüncelerimi de yazarım buraya.

Lost fırtınası hala aynı hızla sürüyor bizim evde. 4.sezonu bitirmiştik. ADSL'i de sınırsız yapınca, artık diziyi günü gününe izlemeye başladık biz de. Biz derken oğlum ve ben. Eşim pek sevmedi bu diziyi. Şimdi her Perşembe sabahtan hemen b.sayarı açıyoruz. Ben öğlene kadar diziyi indiriyorum. Oğlum da okuldan gelince alt yazısını indiriyor. O genellikle perşembe akşamı izliyor. Benimse Cuma sabahlarındaki keyfim oldu. Bizimkiler evden çıkınca ben çayımı koyuyorum,o demlenirken ortalığı topluyorum. Çay demlenince kahvaltımı küçük bir tepsiye koyup b.sayarın karşısına kuruluyorum ve büyük bir zevkle Lost'umu izlemeye başlıyorum. Bugün son bölümü izledim, ondan sonra yazıyorum zaten bu postu.

Gene Cuma'yı bulduk. Bu hafta sonu Ç.eşme'ye gidip eve bir bakmak istiyoruz. Çok yağmurlar yağdı, fırtınalar oldu. Ev akmış mı, çatıda uçan kiremit var mı diye bakacağız. Yalnız hafta sonu hep yağmur varmış. Oysa ben hava güneşli olur, deniz kenarında oturur bir şeyler yer, içeriz diye hayal etmiştim. Umarım B.ünya.min hatalıdır bu sefer:))

Herkese iyi hafta sonları, iyi dinlenmeler...

4 yorum:

Unknown dedi ki...

hayat sana güzel be çenebazımm..

cenebaz dedi ki...

Elçincim, hepimize güzel olsun, biraz da bakış açısına bağlı. Ben kötü şeyleri hep geriye atıyorum, unutm aya çalışıyorum.

Age35 dedi ki...

Vedat Türkalinin Bir Gün Tek Başına sını okumuştum mükemmeldi..Eminim okudun sende ?

cenebaz dedi ki...

Age 35'im, okumaz mıyım:)) Çok güzel bir romandır. Güven ve Kayıp Roman da güzel, öneririm. Severim Vedat Türkali'yi...