Pazartesi, Şubat 26, 2007

Neler Yaptım?

Geçen hafta gezmekten yorgun düşen Çenebaz olarak, Perşembe ve Cuma günleri evde dinlendim. Cumartesi eşim annelerini yazlığa götürecekti ama son anda vazgeçtiler. Oysa onlar gidiyor diye ben de kızlarla Alsancak'ta buluşmak için sözleşmiştim. Kayınpeder de bize geldi, baba oğul onlar evde oturdular, ben arkadaşlarla buluştum. Ha, bu arada sabah eski apt.dan komşum aradı, akşam size gelmek istiyoruz diye. Ben de buyrun dedim. Hemen çıkıp yufka aldım, böreği hazırlayıp dolaba attım. Cumadan yaptığım ıslak kekim vardı. Bir de lor kurabiyesi aldım. Zaten çerez, meyva falan var. Neyse, oradan föne , oradan da Alsancak'a. Hiç aklımda yokken kendime bir çanta aldım. Yargıcı'da inanılmaz ucuzluk vardı. Herşey %70 indirimdeydi. 180 liralık çantayı 53 liraya aldım. Gerçi daha kullanamam, baharlık bir model. Kızlarla bir yerlerde oturduk, yedik, içtik, muhabbet ettik. Akşamüzeri dönüşte doğru mutfağa, böreği attım hemen. Zaten 8.30 gibi geldiler. Akşam da ortam güzeldi. Eski dostları görmek güzel oluyor.

Eşim ve anneleri pazar günü Foça'ya gittiler. Ben oğlanın kursunu bahane ettim, gitmedim. Ama 10 tane gömlek, 5 tişört ve sayısını anımsayamadığım kadar havlu, yastık kılıfı, ıvır zıvır ütüledim. Biraz yemek yaptım. Sonra da birkaç dizi izleyip, kitap okudum. Akşamüzeri eşim gelince çıkıp biraz dolaştık ama hava çok rüzgarlıydı. Sersem ediyor insanı rüzgar. Turu kısa kesip eve döndük. Akşam da teyzesi geldi oturmaya. Buz patenini seyrettik.

Bugün devlet daireleri ile işim var. Önce Taşıtlar vergi dairesinden "borcu yoktur" yazısı alıcam, arabanın vizesi gelmiş. Sonra da nüfus dairesine gidip vukuatlı nüfus cüzdan örneği alıcam, onu da bankadan istediler. Halbuki emekli olurken ki Mart sonu tam 3 yıl olacak, vermiştik. Ne değişti ki sanki? Devlet dairesi ile uğraşmak zor, inşallah çabuk biter işlerim. Eğer öğlene kadar biterse anneme gidicem.

Yarın da 9 ayın çarşambası biraraya gelecek. Önceden kararlaştırılmış bir klasik emekliler toplantısı var,allahtan evi bana yakın bir arkadaşta. Ama ben karşıdan gelenleri gidip iskeleden alıcam. Bu arada okuldan aradılar. Yarın gidip çocuklardan aidat toplanacakmış(oğlumun sınıfında ben temsilci oldum) Onları okul aile birliğine teslim edip, makbuzunu alıp, tekrar sınıfa götürmek lazım. Onun için de bir teneffüs para topla, ikinci teneffüs makbuzu götür, vakit alıyor. E, toplantı var, bi fön çektirmek lazım:) , kızlara güzel görünelim, yaşlılığı azıcık kapatalım.
Yani emeklilik zor, hep koşuşturma hep koşuşturma:))

Perşembe, Şubat 22, 2007

TEMA

TEMA vakfinin cok guzel bir projesi var. Kuresel ısınma gibi dev sorunumuzun oldugu su gunlerde lutfen suna tiklayip projeye destek verin. 5 dakikanizi bile almaz.

Cebren

Ve hile ile beni yeni bir versiyona geçirdi bu adi blog. Direkt olarak blogun adını yazıp girdiğimde yine Türkçe karakterleri göremiyorum, yazı kargacık burgacık çıkıyor. Ama sign in yapıp oradaki görüntülemeden girdikten sonra Türkçe karakterleri de görebiliyorum. Benim merak ettiğim sizler bloğa girdiğinizde nasıl görünüyor? Türkçe karakterler düzgün çıkıyor mu? Bu arada bu yeni versiyonda Çenebaz olarak kimseye yorum bırakamamaya başladım. Ama ona da şöyle bir çözüm buldum. Anonim olarak yorum bırakıp altına Çenebaz diye yazıyorum, böyle biline. Her türlü öneri, yorum ve yardımlara açığım bu yeni versiyon konusunda. HHEEEELLLPPP

Cuma, Şubat 16, 2007

Bugün

Bugün hava inanılmaz güzel, güneşli ve sıcaktı. Bu hafta sürekli dışarıda olduğumdan(eşim ayağı kırık tavuk gibi diyor) dün gece "artık Cuma günü bütün gün evde yatar, keyif yaparım" derken, telefon çaldı ve her daim ayartılmaya hazır ve de nazır Çenebaz arkadaşının yarın Pier'e gidelim mi teklifine hayır diyemedi. Öğlen vapurla Bostanlı'dan Konak'a geçerken deniz nasıl, çarşaf misali dümdüz anlatamam. Uzaklarda 8-10 balıkçı kayığı , her kayıkta bir balıkçı silueti görülüyor. Güneş denizde gözünüzü alan pırıltılar yaratmış. Biri martılara gevrek atıyor, onlar da yol boyu bize eşlik ediyor. Ay, dedim. Allahım öyle bir günde asla canımı alma. Aklım kalır sonra burda benim. Hani cnbc-e'de ghost whisperer diye bir dizi var. Yarım kalan işleri nedeni ile öte tarafa geçemeyip bu tarafta hayalet olarak kalanlar. Öyle olurum herhalde. Ben kasvetli, yağmurlu bir günde ölmeliyim ki öldüğüme üzülmeyeyim. Neyse, bu kadar karamsarlık yeter ki bu güzel günde karamsar olunamaz zaten, ben Konak'a geçtim. Gittim Pier'e, arkadaşım da geldi. Bir şeyler yedik, içtik, muhabbet ettik, bol bol güldük. En önemlisi canım arkadaşım bana sürpriz yaptı. Benim doğumgünümde görüşememiştik. Bana hediye almış. Ayrıca bir de küçük bir pasta almış. Küçük bir doğum günü kutlaması yaptık. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Bana hayatımda ilk kez böyle bir sürpriz düzenleniyor. Aklımın ucundan, kıyısından geçmemişti böyle bir şey. Çok sevindim. Ordan kalkınca önce Pier'deki Remzi Kitapevine, sonra da Kabile kitapevine gittik. Ben yeni çıkan Yılmaz Gürbüz'ün "Mübadiller" kitabını aldım (e kan çekiyo tabi) , sonra da vapurla tekrar döndüm. Döndüğümde babam da tam bizim evin kapısındaydı. Bana uğramış. Neyse ki tam zamanında gelmişim. Bize çıktık, biraz oturup çene çaldık. Ben aldığım kitabı anneme yolladım, önce o okusun, benim elimde var zaten 2 tane. İşte böyle de güzel bir gündü.

Derseniz ki 15 tatil ve sonrasında neler yaptın diye; yeğenimle hayvanat bahçesine, neşeli ayaklar filmine gittik. Bostanlı'da sahilde dolaştık, parka gittik. Biz kafede 2 kardeş oturup muhabbet ederken o önümüzde oynadı , toprakla boğuştu. Tabi bu arada klan halinde (biz, kardeşim, annemler, teyzemler) her gün birinde akşam yemeği yedik. Ama sayılı gün, perşembe günü döndüler. Cuma günü eski bir arkadaşım bana geldi. Cumartesi yeni ev alan(bugün de buluştuğum) arkadaşıma ev tebriğine gittim. Pazartesi annem, salı temizlik ve biraz alışveriş, çarşamba halamları ziyaret, perşembe emekli altın kızlar toplantısı. Hafta bitti bile.

Haftasonu dinlenmek istiyorum ama evde 2 erkekle nasıl dinlenilebilinirse o kadar. Ben gene hevesimi önümüzdeki haftaya saklasam iyi olacak galiba.

Çarşamba, Şubat 14, 2007

Sevgililer Günü

MySpace Sevgililer gününüz kutlu olsun. Kimi, neyi seviyorsanız, onunla olan sevginiz hiç bitmesin. Bu eşiniz, arkadaşınız, evladınız, kediniz ya da ana-babanız olabilir. Ben evlat sevgisini tattıktan sonra hiçbir aşkın bunun önüne geçemeyeceğine inanıyorum. Allah herkese bunu tatmayı nasip etsin. Neyse, uzun lafın kısası;

SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN