Cumartesi, Eylül 27, 2008

Müjdeler Olsun ve Çok Şükür



Arkadaşlar, sevincimi nasıl ve hangi kelimelerle anlatayım, bilemiyorum şu anda. Ama anlayacağınız üzere kardeşimin (çok şükür) iyi haberleri geldi. Hastalığı ve diğer detayları kendimde güç hissettiğim bir gün yazarım ama tahmin edebileceğiniz gibi o kötü hastalık kardeşimi de bulmuştu.Pazartesi günü tomografi çekilmişti ve perşembe günü sonuçlar alınacaktı. Perşembe günü de biz eşimin amcasını Foça'da toprağa verdik, tam dönüş yolundayız kardeşim aradı.Sonuçları almış ve anladığım kadarı ile her şey temiz ve mevcutlar da yok olmuş ama sen bir de enişteye sor bakalım, sana raporları b.sayardan gönderiyorum dedi. Eniştemiz doktor. Ben tabi nasıl döndük, yol nasıldı anlayamadım. Gelince enişteye tüm raporu okudum, evet herşey temiz, gözünüz aydın bu iş bitmiş dedi. Sevinç gözyaşları içinde kardeşimi aradım. Zaten tahmin ettiği şeyi bir de ben teyit etmiş oldum. Doktoru bayram sonrası dönecek, tabi asıl ona gösterilecek ama sonuçta bir başka doktordan da onay almış olduk.

Eh, artık Allahtan ne isterim. Öğrendim ki(gerçi biraz üzücü bir şekilde oldu) en önemli şey; sağlık. Yemin ederim ki ne oğlumun ÖSS'si, ne para, ne pul ne de başka bir şey. Artık herkese hep sağlık diliyorum. Gerisi nasılsa bir şekilde halloluyor.

Sevinçten içim içime sığmıyor. Radyoda açtım bir kanalı. Hem bağıra bağıra şarkılara eşlik ediyorum, bir taraftan da sevinç göz yaşları döküyorum.

Dün de annemlere gittim. Rol kesmeden, gerçekten neşe ile muhabbet ettim. Çünkü hep bir tarafım buruktu ve daha önceleri biz orada gülüşüp konuşurken kardeşim neler çekiyor diye içim kan ağlıyordu.

Çok şükür, çok şükür, hepsi bitti, gitti inşallah. Bundan sonra sanırım çok sıkı takibte olacak ve kendine dikkat edecek. Rutin kontrollerini aksatmayacak. Neyse, en önemli kısmı geçtik, o mereti yok ettik ya.

Herkese iyi, mutlu, sağlıklı bayramlar pardon Şeker (!) Bayramı diliyorum.(Yani çenebaz gene duramadı, tuttu gene siyasi damarı) Ohh, hiç bir şey neşemi bozamaz:)))))

Perşembe, Eylül 25, 2008

Meğer

Meğer ben bi internet bağımlısıymışım. Bir akşam aniden b.sayar gümledi. Aldığımız yerin servisi de vardı, oraya götürdük. Ana kart yanmış. Neredeyse 1 ay olacaktı tamir edene kadar. O kadar özledim ki bu dünyayı, anlatamam. Hani çok sevdiğiniz arkadaşlarınızla bir toplantı yaparsınız da en tatlı yerinde kalkmak zorunda kalırsınız ama aklınız orada kalır. Aynen o durumdaydım.Çok özledim hepinizi. Şimdi aradaki farkı kapatmaya uğraşıyorum, izlediğim blogları geriye dönük okumaya çalışıyorum.

Bendeki gelişmelerse; Öncelikle kardeşim pazartesi günü b.sayarlı tomografi çektirdi ve kan tahlillerini yaptırdı. Bugün sonuçlar belli olacak. Doktoru yurt dışında olduğundan detayları bayram sonrası öğreneceğiz ama özellikle b.sayarlı tomografi raporundan az buçuk bir şeyler belli olur. İnşallah hayırlı haberler gelecek bugün. Aklım orada.

Dün akşam eşimin amcası vefat etti, oradaydık. Birazdan da camiye gidicem. İyi, kibar, centilmen, efendi bir insandı, allah rahmet eylesin. Ama sonuçta 88 yaşında , torununun çocuğunu görmüş, maddi olarak sıkıntı çekmeden yaşadı ve uzun süre yatmadan, hastalanmadan, çekmeden- çektirmeden öldü rahmetli. O yüzden ne mutlu ona diyorum. Son 15 gün yaşlılıktan kaynaklanan solunum yetmezliği oldu ve çok acı çekmeden öldü. Bir yerde sıralı ölüm. Tekrar allah rahmet eylesin.

12 Eylül annemin, 14 Eylül kardeşimin doğumgünleri idi. Onlara sağlık, sağlık, sağlık diliyorum.

Lost'un 4.sezonunu da nefes nefese bitirdim. Bu Amerikalı senaristler uyuyollağ mı? Tiz zamanda 5. sezon çekile. Yoksa meraktan çatlayacağım.

Geçen hafta ve evvelki hafta arkadaşlarımla buluştum. Hepsi de kardeşimin durumunu bilen insanlardı. Onlarla dertleşerek biraz deşarj oldum.

Bu arada havalar felaket soğudu. Burada ne giyeceğimizi şaşırmış vaziyetteyiz. Uzun kollu giyiyorsun terletiyor, kısa kollu ile üşüyorsun. Çorap giyince pişiyorum, çorapsız terlikle ayaklarım donuyor. Gelsin kış ta napçağmızı bilelim. Çok güzel yağmurlar yağdı, inşallah daha da yağsın da barajlarımız dolsun.

İşte 20 gün böyle geçmiş. Yarın güzel haberlerle dönmek umuduyla:))

Cuma, Eylül 05, 2008

Hayat




Hayat devam ediyor.Bir yandan sıkıntılar, üzüntüler, bir yandan da sevinçler, mutlululuklar. Şu an zaten bekleme modundayız, kardeşim için. İlaç tedavileri bitti. 10 gün geçtikten sonra yani haftaya çarşambadan sonra tahlilleri ve MR'ları çekilecek. Ondan sonra doktora gidip, durum değerlendirilmesi yapılacak. İnşallah her şey yolundadır.

Bu aralar, Lost'un 3. sezonunu bitirdim. Bir kaç gün beynimi ve gözlerimi dinlendirip 4. sezona geçmek istiyorum. Üst üste bir kaç bölüm(4-5 bölüm yani) izleyince resmen gerçeklikten kopuyorum. Ben kimim, nerdeyim,(Sawyer nerde:)) olmaya başlıyorum.

Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi kitabını yayınlandığı ilk gün alıp, kitaba da not düştüm. Bana bir kitabı yalnızca okumak yetmiyor, kütüphanemde de olmalı, o kitaba sahip olma, mülkiyet duygusu var bende. Bazen düşünmüyorum da benden sonra ne olacak ki o kitaplar diye. Oğlum zaten okumayı pek sevmediğinden büyük ihtimalle dağıtacak birilerine o kitapları. Böyle düşündüğüm zamanlarda kitaplarımı vermek istiyorum birilerine ama bir türlü kıyamıyorum. Napayım ya, benden sonra tufan.

Kitaba gelince; bazı eleştirmenlerin dediği gibi diğer eserlerine göre çok daha kolay okunan bir kitap ama bazı yerler çiklet gibi uzamış , valla itiraf ediyorum, atladım o kısımları. Ama bazı yerlerde hayat hakkındaki duygularımın aynılarını yazarın satırları arasında görmek de hoşuma gitti. Hani sanki bir fikir birliği, kader ortaklığı gibi. Örneğin 96 sayfada 3. paragraftaki" 20 yaşımdan beri üzerimde beni her türlü beladan ve mutsuzluktan koruyan görünmez bir zırh olduğu duygusu var içimde"

Kitabı ne öneriyorum, ne de önermiyorum. İsteyen, merak eden, ilgi duyan, Orhan Pamuk'u seven alsın okusun. Ben genel olarak kitabı beğendim. Okudum, pişman değilim, gene olsa gene okurum:))

Herkese iyi hafta sonları. Gerçi pazartesi okullar açılıyor, o nedenle hepimiz için oldukça yoğun bir hafta sonu olacak belli.

Tüm öğretmen bloggerlara ve tüm bloggerların öğrenci evlatlarına ve tabii benim oğluma da iyi bir ders yılı dileği ile...