Ä°zmir'e 40 yılda bir kar yaÄar, o da tutmaz bile. Yalnız 2-3 sene önce üstüste 2 kez yaÄmıŠve tutmuÅtu da Åehircek buldumcuk olmuÅtuk.
Ä°zmirlilerin kıÅın en büyük fantazisi haftasonu Sabuncubeli'ne ya da Spil'e gidip kartopu oynamak, dönerken de arabanın önüne küçük bir kardanadam yapıp ( hani eskiden gelin arabalarının önünde küçük bir gelin bebek olurdu,onun gibi iÅte ) cümlealeme "biz kar gördük" diye ilan etmektir. Yani kar görmemiÅlere bir çeÅit hava atma yoludur bu. E , n'apacaksın? Kara hasret olunca, bu bile hava atma vasıtası oluyor insanlara. Bizi mazur görün. Gerçekten görmemiÅiz iÅte.
Bu kar yüzünden yarıyıl tatili 1 hafta daha uzadı ya, öÄretmenler ve öÄrenciler mutlu ama bilesin Milli EÄitim Bakanım, annelerden çok ah aldın. Zaten 3 haftadır maymun olmuÅtuk ellerinde. Ãstüne 1 hafta daha bonus aldılar sanki. Hani annelerinizi canından bezdirmede çok iyiydiniz, alın size 1 hafta ek süre daha.
Ne diyeyim,tez vakitte açıla Åu okullar inÅallah!!!!AAMÄ°Ä°Ä°NNN
Cuma, Ocak 27, 2006
Pazartesi, Ocak 23, 2006
DoÄumgünü
Dün doÄumgünümdü. Herkes bana çok güzel bir gün yaÅattı. 6 yıl önce birlikte çalıÅtıÄım insanların bile hala doÄumgünlerimde beni arıyor olmaları bana en büyük hediye. Ama ne bileyim ya ! Bu 40'lı yaÅlara alıÅmak çok zor. Yarıyı geçmiÅsin ve 50'ye doÄru gidiyorsun. Resmen nine olacak yaÅ ya. Ãfff ! Bi daha doÄumgünü, moÄumgünü kutlamak istemiyorum. Bundan sonra yılları saymak da istemiyorum. Hemen kendimi dıÅarı atmam lazım. Bu kafa ile gün geçmez.
Çarşamba, Ocak 18, 2006
Bayram ve sonrası
Bayram geldi, geliyor derken bitti, gitti. Tabi en üzücü olanı kardeÅim Ä°stanbul'a döndü ve biz daha hasret giderememiÅtik bile. Neyse buna da Åükür.
KardeÅim, eÅi ve yeÄenim Cumartesi sabahı Ä°zmir'deydi. Ondan sonra zaten bir sonraki Cumartesi'ye dek hep biraradaydık. Kah annemlerde, kah teyzemlerde, kah bizde. YeÄenim 3 yaÅını Aralık ayında doldurdu ama nasıl dillenmiÅ anlatamam. Genelde erkek çocuklar geç konuÅur derler ama bu almıŠbaÅını gitmiÅ. Sürekli bıcır bıcır konuÅuyor. Dilli düdük olmuÅsun diyoruz gülüyor. Hava deÄiÅiminden dolayı nezle oldu ama neyse ki çabuk toparlandı. Ä°lk günler üzdü bizi hastalıÄı ile. Gidene kadar iyileÅti .
Bayramda ilk gün kahvaltıya annemdeydik. ÃÄle yemeÄi için de kayınvalideme gittik. Görümcemler de geldi. Zaten o gün bu Åekilde bitti. DiÄer 2 gün de tüm akrabalar ziyaret edildi. Son gün kardeÅim bize geldi. Ertesi gün de onları uÄurladık. Bu arada ailece nezle olduk. Pazar günü sabahtan ekmek ve gazete almaya çıkmanın dıÅında burnumuzu çıkarmadık. Ailece yattık, tv izledik, yedik, içtik, yedik, içtik.... Böyle devam ettik yani.
Dün ise babamla yazlıÄa gidip halıları getirdik. Åu an otuduÄum ev halı kaplı olduÄundan , kendi halılarımı yazlıÄa götürmüÅtüm. Ancak yeni ev parke. Åimdi onları temizletip yeni evde kullanacaÄım. YavaÅ yavaÅ hazırlıklara baÅlıyorum ama sanki tadilatçı verdiÄi sözü tutamayacak gibi. Ãünkü daha ortada bir Åey yok. Bu hafta sonuna evi teslim edeceÄini söylemiÅti. Biraz zor görünüyor. Benim tüm acelemse sömestr içinde taÅınmak. Ama olmazsa da olmaz. Yapacak bir Åey yok. Geç olsun güç olmasın, n'apalım.
TaÅınmanın en kötü yanı yeni telefon baÄlatmak, sonra da yine ADSL için beklemek olacak. Bu arada bilgisayardan ve bloglardan uzak kalacaÄım. Ama onunda güzel tarafı, baÄlantı kurulunca birikmiÅ ve okunacak bir sürü blog olacak. Amma Pollyanna oldum ya ! Belki de iyi bi Åeyler olur da telefon ve ADSL hemen baÄlanır , di mi? Allahtan umut kesilmezmiÅ.
KardeÅim, eÅi ve yeÄenim Cumartesi sabahı Ä°zmir'deydi. Ondan sonra zaten bir sonraki Cumartesi'ye dek hep biraradaydık. Kah annemlerde, kah teyzemlerde, kah bizde. YeÄenim 3 yaÅını Aralık ayında doldurdu ama nasıl dillenmiÅ anlatamam. Genelde erkek çocuklar geç konuÅur derler ama bu almıŠbaÅını gitmiÅ. Sürekli bıcır bıcır konuÅuyor. Dilli düdük olmuÅsun diyoruz gülüyor. Hava deÄiÅiminden dolayı nezle oldu ama neyse ki çabuk toparlandı. Ä°lk günler üzdü bizi hastalıÄı ile. Gidene kadar iyileÅti .
Bayramda ilk gün kahvaltıya annemdeydik. ÃÄle yemeÄi için de kayınvalideme gittik. Görümcemler de geldi. Zaten o gün bu Åekilde bitti. DiÄer 2 gün de tüm akrabalar ziyaret edildi. Son gün kardeÅim bize geldi. Ertesi gün de onları uÄurladık. Bu arada ailece nezle olduk. Pazar günü sabahtan ekmek ve gazete almaya çıkmanın dıÅında burnumuzu çıkarmadık. Ailece yattık, tv izledik, yedik, içtik, yedik, içtik.... Böyle devam ettik yani.
Dün ise babamla yazlıÄa gidip halıları getirdik. Åu an otuduÄum ev halı kaplı olduÄundan , kendi halılarımı yazlıÄa götürmüÅtüm. Ancak yeni ev parke. Åimdi onları temizletip yeni evde kullanacaÄım. YavaÅ yavaÅ hazırlıklara baÅlıyorum ama sanki tadilatçı verdiÄi sözü tutamayacak gibi. Ãünkü daha ortada bir Åey yok. Bu hafta sonuna evi teslim edeceÄini söylemiÅti. Biraz zor görünüyor. Benim tüm acelemse sömestr içinde taÅınmak. Ama olmazsa da olmaz. Yapacak bir Åey yok. Geç olsun güç olmasın, n'apalım.
TaÅınmanın en kötü yanı yeni telefon baÄlatmak, sonra da yine ADSL için beklemek olacak. Bu arada bilgisayardan ve bloglardan uzak kalacaÄım. Ama onunda güzel tarafı, baÄlantı kurulunca birikmiÅ ve okunacak bir sürü blog olacak. Amma Pollyanna oldum ya ! Belki de iyi bi Åeyler olur da telefon ve ADSL hemen baÄlanır , di mi? Allahtan umut kesilmezmiÅ.
Cuma, Ocak 06, 2006
Okul Kırmak
Bugün oÄlum okulu ekti. Daha doÄrusu sabah kalkacaktı ama ben "Hadi bugün istersen gitme okula" dedim. Tabi onun canına minnet. Hemen döndü arkasını uyumaya devam etti. Bakıyorum hergün sınıflarında 10-15 kadar çocuk okula gelmiyor. Derslerde yeni bir konu da iÅlenmiyor. Ya,aslında yaptıÄım çok doÄru bir Åey deÄil,biliyorum ama ne yapayım. Acıdım oÄluÅuma.Bir güncük uyusun bari dedim.
Tabi, o evde olunca kahvaltı sofrası da muhteÅem oldu. Normalde ben yiyeceklerimi (ekmek, peynir, zeytin, domates ve çay) küçük bir tepsiye koyup, bilgisayar karÅısında yerim ama bugün farklıydı. Televizyonun karÅısında omletli, sosisli, sucuklu ve tabii ki diÄer tüm kahvaltılıkların da olduÄu mükellef bir kahvaltı ettik. Gevrek de aldım. Ana-oÄul deymeyin keyfimize. Tek kavgamız bilgisayarın paylaÅımı konusundaydı ama ona azıcık torpil yaptım. Bilgisayarı ona bıraktım.
Zaten öÄleden sonra evde deÄildim. Arabayı bakıma götürdüm. Bayram öncesi olduÄundan servis acaip doluydu. Randevumuz 2'deydi. Saat 5.30'a doÄru anca alabildik arabayı. Gerçi bin kere özür dilediler, haklarını yiyemem Åimdi. Demek ki neymiÅ? Bir daha servis iÅini bayram öncelerine bırakmayacaksın. Servis biraz Åehir dıÅı bir yer olduÄundan mecburen orada oturup bekledim. Günlük gazetelerin tümü, broÅürler, ilanlar, reklam levhaları. Okunacak bir Åey bırakmadım. Bir daha sefere kitapla gideceÄim. Bu da 2. ders olsun.
Cumartesi sabahı kısmetse kardeÅim, eÅi ve yeÄenim Ä°stanbul'dan Ä°zmir'e bayram tatili için geliyorlar. Tüm tatil boyunca bizlerle olacaklar. Hepimiz nasıl mutluyuz ve nasıl heyecanlıyız anlatamam. Hele yeÄenimi nasıl özledik, bilemezsiniz. Henüz 3 yaÅında ve yarım yarım konuÅmaları ile telefonda bizi gülmekten kırıp geçiriyor. Annemle babam da heyecan içindeler. Onlara babane, dede dedikçe nasıl gözleri doluyor, nasıl mutlu oluyorlar anlatamam. Gurbet, hasretlik çok zor. Biz bunu teyzemde de yaÅamıÅtık. Neyse ki yıllar sonra da olsa Ä°zmir'e döndüler ve hasret sona erdi. Umarım bir gün ben de kardeÅime kavuÅurum. Bu hasret biter ve Ä°zmir'e geri dönerler.
Tabi, o evde olunca kahvaltı sofrası da muhteÅem oldu. Normalde ben yiyeceklerimi (ekmek, peynir, zeytin, domates ve çay) küçük bir tepsiye koyup, bilgisayar karÅısında yerim ama bugün farklıydı. Televizyonun karÅısında omletli, sosisli, sucuklu ve tabii ki diÄer tüm kahvaltılıkların da olduÄu mükellef bir kahvaltı ettik. Gevrek de aldım. Ana-oÄul deymeyin keyfimize. Tek kavgamız bilgisayarın paylaÅımı konusundaydı ama ona azıcık torpil yaptım. Bilgisayarı ona bıraktım.
Zaten öÄleden sonra evde deÄildim. Arabayı bakıma götürdüm. Bayram öncesi olduÄundan servis acaip doluydu. Randevumuz 2'deydi. Saat 5.30'a doÄru anca alabildik arabayı. Gerçi bin kere özür dilediler, haklarını yiyemem Åimdi. Demek ki neymiÅ? Bir daha servis iÅini bayram öncelerine bırakmayacaksın. Servis biraz Åehir dıÅı bir yer olduÄundan mecburen orada oturup bekledim. Günlük gazetelerin tümü, broÅürler, ilanlar, reklam levhaları. Okunacak bir Åey bırakmadım. Bir daha sefere kitapla gideceÄim. Bu da 2. ders olsun.
Cumartesi sabahı kısmetse kardeÅim, eÅi ve yeÄenim Ä°stanbul'dan Ä°zmir'e bayram tatili için geliyorlar. Tüm tatil boyunca bizlerle olacaklar. Hepimiz nasıl mutluyuz ve nasıl heyecanlıyız anlatamam. Hele yeÄenimi nasıl özledik, bilemezsiniz. Henüz 3 yaÅında ve yarım yarım konuÅmaları ile telefonda bizi gülmekten kırıp geçiriyor. Annemle babam da heyecan içindeler. Onlara babane, dede dedikçe nasıl gözleri doluyor, nasıl mutlu oluyorlar anlatamam. Gurbet, hasretlik çok zor. Biz bunu teyzemde de yaÅamıÅtık. Neyse ki yıllar sonra da olsa Ä°zmir'e döndüler ve hasret sona erdi. Umarım bir gün ben de kardeÅime kavuÅurum. Bu hasret biter ve Ä°zmir'e geri dönerler.
Pazartesi, Ocak 02, 2006
Yeni Yılın İlk Yazısı
Geldi, geliyor derken 2006'nın 2. günündeyiz bile. Ama ben 2005'in son Cumasından baÅlayacaÄım anlatmaya.
Cuma günü malum , kızlarla buluÅtuk. Beyaz Åaraplarımızı içtik. Hediyelerimizi verip muhabbeti koyulttuk. Aynı akÅam KarÅıyaka Devlet Tiyatrosundaki "Ä°stanbul Efendisi " oyununa gittik. Gecenin en komik anı eÅimin baÅının önüne düÅtüÄü andı. Hemen uyandırdım. Neyse oyun müzikliydi de daha sonra gürültüden uyuyamadı. Yoksa onu takip etmekten oyunu izleyemeyecektim.
Cumartesi sabahı, arkadaÅımla birlikte Kipa'ya gittik. Tüm yılbaÅı alıÅveriÅini yapıp,doÄru eve. Bu arada boÄazlarım feci yanıyordu ve öksürüyordum. AldıÄım ilaçta uyku veriyor. GetirdiÄimiz malzemeleri yerleÅtirdikten sonra banyo yaptım ve yattım. Biraz kendimi toparlamam gerekliydi. Yoksa akÅam 12 olmadan uyuyabilirdim. Neyse akÅamüzeri ben sofrayı hazırladım. Saat 7.30 gibi arkadaÅlarımız geldiler. 8.30 gibi sofraya oturduk. Ondan sonra dur durak bilmeden bir yeme-içme moduna girdik. Yeniyılı KarÅıyaka belediyesinin attıÄı havai fiÅeklerle karÅıladık. Rengarenk, muhteÅem bir görüntüydü. Saat 1.30 gibi arkadaÅlar gitti.EÅim hemen uyudu. Karakuzum biraz daha tv seyrederken ben de evi toparladım , bulaÅık makinesini çalıÅtırdım ve biraz oÄlumla takıldım ve 2.30 gibi yattım.
Ertesi gün her yıl olduÄu gibi önce kayınvalideme,sonra da annemlere gidip yeniyıllarını kutladık. Hediyelerimizi verdik. Sonrası ise klasik pazar akÅamı modu. E malum ertesi gün iÅ var,okul var. Yani ütü var. Birkaç gömlek ütüledim. Sonrasında BBC-Prime'da Ä°ngilizce alt yazılı bir filme takıldım. Normalde konuÅmalardan filmi anlayamam ama alt yazı olunca anlayabiliyorum. Saat 1'e geliyordu yattım.
Bugün sabahta herkesi gönderdikten sonra ilaç aldım ve vurdum kafayı yattım. Saat 11 gibi uyandım. Amaaan, ne güzel geldi. Gerçi hala boÄazlarım aÄrıyor ama kendimi daha iyi hissediyorum.
Umarım 2006'ya boÄaz aÄrısıyla girdim diye tüm yılı böyle geçirmem. Geçirmem di mi?
Cuma günü malum , kızlarla buluÅtuk. Beyaz Åaraplarımızı içtik. Hediyelerimizi verip muhabbeti koyulttuk. Aynı akÅam KarÅıyaka Devlet Tiyatrosundaki "Ä°stanbul Efendisi " oyununa gittik. Gecenin en komik anı eÅimin baÅının önüne düÅtüÄü andı. Hemen uyandırdım. Neyse oyun müzikliydi de daha sonra gürültüden uyuyamadı. Yoksa onu takip etmekten oyunu izleyemeyecektim.
Cumartesi sabahı, arkadaÅımla birlikte Kipa'ya gittik. Tüm yılbaÅı alıÅveriÅini yapıp,doÄru eve. Bu arada boÄazlarım feci yanıyordu ve öksürüyordum. AldıÄım ilaçta uyku veriyor. GetirdiÄimiz malzemeleri yerleÅtirdikten sonra banyo yaptım ve yattım. Biraz kendimi toparlamam gerekliydi. Yoksa akÅam 12 olmadan uyuyabilirdim. Neyse akÅamüzeri ben sofrayı hazırladım. Saat 7.30 gibi arkadaÅlarımız geldiler. 8.30 gibi sofraya oturduk. Ondan sonra dur durak bilmeden bir yeme-içme moduna girdik. Yeniyılı KarÅıyaka belediyesinin attıÄı havai fiÅeklerle karÅıladık. Rengarenk, muhteÅem bir görüntüydü. Saat 1.30 gibi arkadaÅlar gitti.EÅim hemen uyudu. Karakuzum biraz daha tv seyrederken ben de evi toparladım , bulaÅık makinesini çalıÅtırdım ve biraz oÄlumla takıldım ve 2.30 gibi yattım.
Ertesi gün her yıl olduÄu gibi önce kayınvalideme,sonra da annemlere gidip yeniyıllarını kutladık. Hediyelerimizi verdik. Sonrası ise klasik pazar akÅamı modu. E malum ertesi gün iÅ var,okul var. Yani ütü var. Birkaç gömlek ütüledim. Sonrasında BBC-Prime'da Ä°ngilizce alt yazılı bir filme takıldım. Normalde konuÅmalardan filmi anlayamam ama alt yazı olunca anlayabiliyorum. Saat 1'e geliyordu yattım.
Bugün sabahta herkesi gönderdikten sonra ilaç aldım ve vurdum kafayı yattım. Saat 11 gibi uyandım. Amaaan, ne güzel geldi. Gerçi hala boÄazlarım aÄrıyor ama kendimi daha iyi hissediyorum.
Umarım 2006'ya boÄaz aÄrısıyla girdim diye tüm yılı böyle geçirmem. Geçirmem di mi?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)